Son bir yıldır Balıkesir’deyim. Ara sıra Ankara’nın yolunu tutuyorum. Bazı tadilat işleri nedeniyle memleketim Balıkesir’i mesken tuttum.
Ankara bir çok konuda biz gazetecilerin vazgeçilmezidir. Dünyaya oradan bakar, olayları oranın gözü ile değerlendiririz.
Zaman zaman dünyanın Ankara’dan ibaret olduğu vehmine kapılırız.
Mesela Başbakanlık muhabiriyseniz Başbakanlık merkeziniz, Parlamento muhabiriyseniz Meclis merkeziniz, diplomasi muhabiriyseniz dışişleri her şeyiniz, ekonomi muhabiriyseniz maliye veya izlediğiniz siyasi parti her şeyiniz olur.
Yani aslında bir nevi meslek körlüğü hastalığına kapılırsınız.
Oysa sizin izlediğiniz haber mecralarının dışında daha farklı bir dünya daha gerçekçi bir alem vardır.
Bunu ancak taşraya çıktığınızda birde uzun vakit geçirdiğinizde anlamaya başlarsınız.
Hatta Ankara’daki dünyanızın taşradaki gerçeklerle hiç bir alakasının olmadığını görürsünüz.
Son bir yıldır Balıkesir’de öyle farklı dünyalara yakından tanık oluyorum ki, bu dünyada yaşamadan gazeteciliğin G’sinin yanından geçmesi imkansız.
Bir inşaat dünyası var, bir ticaret dünyası var, bir siyaset dünyası var, sosyal, kültürel, ekonomi dünyası var ki...
Konuyu bu yerel dünyanın siyasetine getireceğim. Bildiğiniz gibi 31 Mart 2024’te yerel yönetimlerde büyük bir değişim oldu.
Bu değişimin sonucu millet AK Parti’ye büyük bir ders vererek CHP’ye çok büyük bir fırsat sundu.
CHP HALKIN ÇOĞUNLUĞUNU KUÇAKLAYAMIYOR
CHP’yi iyi okumak lazım. CHP zihniyeti fırsat buldukça Cumhuriyeti kuran parti algısı ve Atatürkçülüğü kalkan olarak kullanarak varlığını sürdürüyor.
Kurulduğu günden bu yana halkın çoğunluğunu hiç bir şekilde kucaklayamamış bir parti. Halka hep üsten bakmış, halkı eğitilmesi gereken bir yapı olarak görmüş. Bu nedenle de halkla bütünleşme sorunu var.
Oysa halk onu kurucu ve Atatürk’ün partisi olarak her zaman sahiplenmeye çalışmıştır.
Bu nedenle bir dönem zulme uzanan yaptıklarını bir kenara bırakarak denemek istemiştir.
CHP 1923-1946’ya kadar sandıksız iktidar olmuştur. Sonrası seçimlerde de bazen ancak birinci parti olmuştur.
1960 darbesi sonrası, 1973’te Ecevit’in gelişinde, 1977’de birinci parti yapmıştır. 1989’da yerel yönetimlerde büyük bir fırsat vermiştir.
Fakat tüm bu fırsatları değerlendirmeyi bilememiştir.
Son olarak 31 Mart 2024 seçimlerinde nasıl bir nefret ve bıkkınlık verdiyse AK Parti, halk CHP’ye tekrar fırsat vermeyi uygun görmüştür.
Ama bir yıl içinde tüm bu fırsatları heba eden bir CHP çıktı karşımıza. CHP’nin nasıl halktan uzak, onun değerlerine ne kadar aykırı bir zihniyette olduğu ortaya çıkıyor.
DİREK DANSI REZALETİ
Son olarak memleketim Balıkesir’de Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği diye düzenlenen CHP’li Altıeylül Belediyesinin etkinliği ortada. Artık pavyonlarda dahi sergilenmeyen striptiz formundaki direk dansı rezaleti bardağı taşırdı.
Daha ilk okul çağındaki çocuklar ve aileler huzurunda sanatsal gösteri diye sunulan olay CHP zihniyetinin hiç bir zaman akıllanmayacağını ortaya koyuyor.
Şu unutulmasın yaşanan olay sadece kişilere bağlı değildir. Bu sorun zihniyet sorunudur.
Kişiler ne kadar samimi olursa olsun içinde bulunduğu zihniyetin kurbanı oluyor.
Bu durumu Ankara’da da görürsünüz. Taşrada da görürsünüz.
Bu nedenle CHP’ye bu milleti mahkum edenlerin şapkalarını önlerine koyup akıllarını başlarını almalıdır.
Kalın sağlıcakla...