Son yazımızda İsrail’in Suriye’de Türkiye’ye karşı saldırıları üzerine intiharının yaklaştığını kaleme almıştık. 
Öyle anlaşılıyor ki İsrail intihar ettiğinin farkına vararak can havliyle soluğu ABD’de aldı. 
Netanyahu denen soykırımcı mahlukat bir taraftan Türkiye’yi şikayet ederken, diğer taraftan; "Kurtar bizi!" diye bağırıyor. 
Bu kuduzun, Trump’ın ayağına ikinci gidişi. 
İlkinde istediğini aldığı görüntüsü vermiş ve Gazze’nin boşaltılması teklifini Trump’ın ağzından çıkarttırmıştı. 
ABD’nin bu yaklaşımından cesaretle Suriye’de akıl almaz saldırılara başladı. 
Öyle ki Türkiye’nin %100 konuşlanacağını bildiği, anlaşmaya varılan üs bölgelerini bombalama küstahlığında bulundu. 
Bu saldırılar aslında Türkiye’ye resmen savaş açmaktır. 
Fakat Türkiye fini köpeği gibi havlamasına karşılık sadece bir tekme sallamakla yetindi. 
Türkiye’nin tahammül sınırlarını zorlayan bu davranışının sonunda yediği tekmenin sonunun intihar olduğunu anladığı anda soluğu ABD’de aldılar. 
Köpek alışkanlığından vazgeçer mi? 
Göreceğiz.
Türkiye’nin, Suriye’nin her noktasına yerleşme kararlılığını göstermesi ve bu konuda gerekli tedbirleri alması bundan sonra Ortadoğu’daki asli patronu tescilliyor. 
Trump’ın ekranlar önünde Netenyahu’ya Erdoğan’ı adres göstermesi bu tescilin son halidir. 
Bu saatten sonra İsrail aklını başına toplamayıp Suriye-Lübnan veya başka bir cepheden taciz ve tecavüzlerine devam etmesi halinde, Golan tepeleri üzerinden 2 saat içinde Kudüs’te olacağımızı öğrenecektir. 
İntiharını hızlandıracaktır.
Netanyahu’nun son ABD ziyaretinden elinin boş döndüğü görülüyor. İnşallah bu Gazze’de artan ablukanın kalkmasına da vesile olur. Özellikle gıda konusunda ortaya çıkan sıkıntılara çare bulunması gerekiyor. 
Rabbim zalimlere fırsat vermesin.

İKİNCİ YAZI

CHP’DE KURULTAY PANSUMANININ ETKİSİ KISA SÜRER

CHP kurultayında önemli bir gelişme olmayacağını yazmıştık. 
Öyle de oldu. 
Zaten yangından mal kaçırma operasyonuydu. 
38. Kurultay’ın iptalini önleme girişimiydi. 
Önleyip önlemediğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Kaldı ki şaibeli İstanbul Kurultayı ve 38. Kurultay’ın gölgesinde 21. Olağanüstü Kurultay’dan önemli sonuç beklenemezdi. 
Çünkü satın alındığı iddiası ortadayken, aynı delege ile gidilen kurultaydan ne beklenir ki? 
Kayyım atanıp tekrar il ve ilçe kurultayları yenilenir, üst kurul delegeleri yeni belirlenirse değişim ancak yaşanır. 
Fakat müesses nizam CHP’nin bu kadar hırpalanmasını istemeyebilir.
Bir taraftan eski delegeler, diğer taraftan İmamoğlu’nun tutukluluk sürecinin baskısı altında değişim imkansızdı.
Olağanüstü kurultay bir tek Özgür Özel’in koltuğunu sağlamlaştırmak ve İmamoğlu’nun olamayacağı cumhurbaşkanı adaylığı için önünü açmaya faydası oldu. 
Bu kurultaydan sonra CHP’de Özgür Özel’den başka cumhurbaşkanı adayı çıkmaz. 
Bunun sadece istisnası, İstanbul Kurultayı iptal olup 38. Kurultayın kadük kalmasıdır. 
Bu durumda 21. Olağanüstü Kurultay da geçersiz kalır. 
İşte o zaman CHP’deki cümbüşü görün. 
Bu nedenle 6 Nisan Kurultayı sadece pansuman tedbirdir. 
Acısı ilerde nasıl çıkar bilmiyorum. 
Fakat dediğim gibi CHP’ye her zaman can simidi olan müesses nizam 21. Olağanüstü Kurultay’ı, bütün olup bitenleri sineye çekip yeterli görebilir. 
Kalın sağlıcakla...