Türkiye'deki diş hekimlerinin sadece yüzde 30'u Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor. Bakanlıkta çalışan diş hekimi sayısı, özel sektördeki diş hekimlerinin iki katından daha az. Bu durum nedeniyle vatandaşlar kamusal alanda ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişmekte güçlük çekiyorlar. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde (ADSM) randevu almak aylar sürebiliyor, üniversite hastanelerinde ise randevular genellikle beş yıl sonraya kadar dolu olabiliyor. Hatta randevu alınabilse bile birçok önemli diş işlemi ya hiç yapılmıyor ya da SGK tarafından karşılanmıyor.
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI RİSKİ ARTIYOR
Cumhuriyet gazetesinden Merve Kılıç'ın haberine göre; ülke genelinde ağız ve diş sağlığına olan talebin artması ve mevcut hizmet sunumunun yetersiz kalması nedeniyle ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Kamu ve özel sektör arasındaki dengesizlik, vatandaşların ağız ve diş sağlığı hizmetlerine zamanında ve etkili bir şekilde ulaşmasını engelliyor ve çözüm için adımların atılması gereken önemli bir konuyu oluşturuyor.
"PANDEMİ DÖNEMİNDE YATIRIMLAR AKSADI"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, özele yönlendirilen vatandaşların fahiş ücretler ödediğini vurguladı. Yalçınkaya, “Sağlık Bakanlığı, 2022 faaliyet raporunda diş sağlığı konusundaki başarısızlığını itiraf ediyor. Diş ünitesi başına nüfus hedefi olarak 7 bin 900 denmiş ancak hedef, 8 bin 223 olarak gerçekleşmiş. Pandemi döneminde yatırımların aksadığı, önceliğin değiştiği ve yatırım yapılmadığını ifade ediliyor” dedi.
5 DAKİKADA MUAYENE ÇÖZÜMÜ
Kamuda diş sağlığı hizmetinde kalitesiz malzeme kullanıldığına dikkat çeken Yalçınkaya, “Hem ekipman ve malzeme hem personel eksikliği halkın diş sağlığına erişimini engelliyor. Bakanlık diş dışındaki alanlarda 5 dakikada muayene uygulamasıyla sorunu çözmeye çalışıyor. Ancak diş sağlığında bu kadar kısa tedavi mümkün değil” ifadelerini kullandı.
"SAĞLIK HAKKI ESTETİK OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ"
Sağlık Bakanlığı'nın diş sağlığını “estetik” olarak gördüğünü belirten Yalçınkaya, “SGK’den sorumlu bir bakan son model bir Mercedes’e biniyor ve bunu bir ihtiyaç olarak görüyorsa insanların protez, implant gibi sağlıklı bir dişe erişim hakkı da estetik olarak değerlendirilemez. Asgari ücretli bir kişi, bu tedaviyi almak zorunda kalıyorsa estetik olarak değerlendirilemez. Asgari ücretli ancak hayatında elzem olanı karşılayabilir. Vatandaş, SGK primini ödüyorsa tüm sağlık hizmetlerini de ücretsiz ve nitelikli alması gerekiyor” diye konuştu.