Orhan Veli ile Sait Faik bir gün, bir arkadaşlarını görmek üzere Edebiyat Fakültesi'ne uğramışlardı.
Ünlü edebiyatçıları fakülte kantininde gören öğrenciler, özellikle de kız öğrenciler hemen çevrelerini kuşattı.
Genç ve güzel kızlar cıvıl cıvıldı.
Bir o kadar da dalgacıydılar...
Orhan Veli'nin şiir anlayışıyla gizli açık dalga geçiyorlardı.
Kızlardan biri: "Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı, dizelerini siz mi yazmıştınız?" diye soruyordu.
Orhan Veli ciddiydi oysa: "Ben yazmış olmayı çok isterdim!" diye yanıtladı.
Sait Faik, Edebiyat Fakültesi'nin şımarık kızlarının ilgisini başka yöne kaydırmak ve arkadaşını onların elinden kurtarmak için hemen zekice bir çözüm buldu:
"Kızlar" dedi. "Biliyor musunuz, ben çok iyi el falı bakarım."
Kızlar, Orhan Veli'yi bırakıp anında Sait Faik'e döndü.
Ellerini uzatarak fal bakmasını istediler ondan...
Sait Faik bu nazlı ve şımarık kızların hiçbirini geri çevirmedi.
O gün Edebiyat Fakültesi kantininde uzun uzun, keyfini çıkara çıkara, pamuk elleri avuçlarına alıp hikâyeler uydurdu.
İKİNCİ YAZI
KURTULUŞ SAVAŞI'NI ANLATAN FİLM, YEŞİLÇAM DEYİMİYLE İKİ SEKSEN YATMIŞTI!
ABD'den, sinema aşkıyla dönmüş olan genç yönetmen Osman F. Seden kolları sıvayıp bir Kurtuluş Savaşı filmi çekmeye başlamıştı. Filmi, amcasının şirketi olan Kemal Film adına çekiyordu. Senaryo, aynı zamanda yönetmen yardımcısı olan Tarık Dursun K.'ya aitti.
Yıl 1959.
Filmin konusu...
Olay Kurtuluş Şavaşı yıllarında geçmektedir.
İstanbul'dan Anadolu'ya gereken cephane ve mühimmat sevkıyatı Saray casuslarınca ortaya çıkartılır.
Ethem ve Hulusi beyler kurşuna dizilir.
Alınan yeni önlemler çerçevesinde ve harekât planları uyarınca iletişimi sağlamak üzere özel görevle Yzb. Nazmi Anadolu'ya gönderilir.
Yanında teşkilattan Makbule Hanım ve aslında bir işbirlikçi olan Dahiliye Nezareti'nden İdris Bey vardır.
İşte, çıkacakları bu çetin yolculuk sırasında filizlenen bir aşkla, yerine getirilmesi gereken kutsal bir görev ile her an fırsat kollayan ihanetin soluk kesen sinsi mücadelesi hikâye edilir.
Filmin hikâyesi insan ağırlıklıdır:
Vatan, millet, Sakarya sloganları atmak, finalde bayrak dalgalandırmak, Atatürk resmi göstermek yerine, ihaneti ve yurda bağlılığı işlemeye çalışır.
Bu nedenle film piyasada iş yapmaz.
Seyirciye sıkıcı gelir konu.
Kemal Film'in sahibi Şakir Seden, yeğenine ısrarla filmin sonuna bazı sahneler eklemesini ister.
Ona göre filmin final sahnesinde Türk bayrağı dalgalanmalı, askerler geçmeli, süperpozede Mustafa Kemal görüntüye gelmelidir.
Yönetmen Osman F. Seden, çektiği filme böyle hamasi sahneler eklenmesine karşı çıkar.
Dolayısıyla şirket zarar ettiğiyle kalır.
Dahası, senarist Tarık Dursun K. işsizler ordusuna katılır.
Hayır, kovulmaz; kendi ayrılır şirketten.
Üstat Yeşilçam'dan umudu kesip Babıali'de iş aramaya başlar.
