Dünya

Yemen'in vurulacağını davul zurnayla duyurmuş!

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, aynı konuda ikinci bir skandalla gündemde. Times, “Yemen'deki Husilere karşı 15 Mart'ta düzenlenecek askerî operasyonlara dair gizli bilgileri, eşi, kardeşi ve kişisel avukatının da yer aldığı bir Signal grubunda paylaştığını” yazdı. ABD basını iddialara geniş yer ayırırken, Beyaz Saray'a yakın farklı medya kaynakları haberi doğruladı. Skandalın içine battıkça batan Hegseth C-SPAN’a konuştu.

Abone Ol

New York Times gazetesi, dört farklı kaynağa dayandırdığı haberinde, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in özel bir Signal grubunda Husi hedeflerine yönelik operasyonlarda kullanılacak F/A-18 Hornet uçaklarının kalkış saatleri gibi kritik bilgileri paylaştığını duyurdu. Haberde, bu bilgilerin Atlantic dergisi editörü Jeffrey Goldberg'in yanlışlıkla eklendiği başka bir Signal grubundaki verilerle büyük ölçüde örtüştüğü belirtildi.

GİZLİ BİLGİLERİ AİLESİNİN DE OLDUĞU BAŞKA BİR GRUPTA DA PAYLAŞMIŞ

Geçen ay yaşanan Signalgate tartışmasının ardından ikinci bir güvenlik ihlalinden sorumlu olduğuna dair çıkan haberin ardından Savunma Bakanı Pete Hegseth New York Times'a yüklendi.

Times, Pazar günü yayınladığı haberde, Hegseth'in geçen ay ailesiyle birlikte Signal uygulaması üzerinden yaptığı ikinci grup sohbetinde Yemen'e yönelik hassas bir saldırıya ilişkin ayrıntıları paylaştığını yazdı.

Kaynakların aktardığına göre, Hegseth bu grubu idari işler ve planlama amaçlı olarak kişisel telefonu üzerinden oluşturmuştu. Grubun üyeleri arasında eşi Jennifer Hegseth, kardeşi Phil Hegseth ve özel avukatı Tim Parlatore'nin de bulunduğu ifade edildi.

Sohbetten bilgi sahibi dört kişiye göre, Savunma Bakanı Pete Hegseth, eşi, kardeşi ve kişisel avukatının da yer aldığı özel bir Signal grup sohbetinde, 15 Mart'ta Yemen'de yapılması planlanan saldırı hakkında ayrıntılı bilgi paylaştı.

AYNI PAYLAŞIM

Bu kişilerden bazıları, Hegseth'in Signal sohbetinde paylaştığı bilgilerin, Yemen'deki Husileri hedef alan F/A-18 Hornet'lerin uçuş planlarını içerdiğini söyledi. Bu planlar, aynı gün başka bir Signal sohbetinde yanlışlıkla The Atlantic editörünün de paylaştığı saldırı planlarıyla aynıydı.

The Atlantic'in yanlışlıkla dâhil edildiği sohbetin aksine, yeni ortaya çıkan sohbet Hegseth tarafından paylaşıldı. Ocak ayında, savunma bakanı olarak onaylanmasından önce karısı ve kişisel ve profesyonel yakın çevresinden yaklaşık bir düzine başka kişiyi içeriyordu ve sohbete aşina olan kişilerin söylediğine göre "Savunma | Takım Toplantısı" olarak adlandırıldı. Signal sohbetine erişmek için hükümet telefonu yerine özel telefonunu kullandı.

TİMES’I YALANLADI

Beyaz Saray'ın bahçesinde pazartesi sabahı geleneksel Paskalya Yumurta Yuvarlama etkinliğinde Amerikan bayrağı işlemeli mendiliyle dikkat çeken Hegseth, C-SPAN muhabiriyle röportaj yaptı.

Hegseth muhabirin, “sinyal sohbeti tartışması” sorusuna; “Biliyorsunuz, bir grup, birkaç sızıntı yapanın kovulması ve aniden Rusya aldatmacasını yayan aynı medyadan bir sürü karalama yazısı çıkması ne büyük bir sürpriz, Pulitzer'lerini geri vermiyorlar. Bir sürü yalan için Pulitzer'leri var, bir sürü yalan için ve defalarca aldatmaca için ve bu yalanları yayarlarken, kimse onları bunun için aramaz," diye cevapladı.

BAKAN DEĞİL SAVUNMA BAKANLIĞI DEĞİŞİYOR

Hegseth Times’ı hedef aldığı açıklamalarına, "Bakın, medyanın yaptığı bu. Memnun olmayan eski çalışanlardan isimsiz kaynaklar alıyorlar ve sonra insanları kesip yakmaya ve itibarlarını mahvetmeye çalışıyorlar. Benimle çalışmayacaklar. Çünkü Savunma Bakanlığı'nı değiştiriyoruz, Pentagon'u savaşçıların eline geri veriyoruz ve eski haberlerle ilgili memnuniyetsiz eski çalışanlardan gelen isimsiz iftiralar önemli değil." İfadeleriyle devam etti.

Açıklamalarının devamında, “sahte haber medyasıyla” mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Hegseth, "Bu yüzden Demokratları yakıp yıkmalarıyla mücadele ediyoruz. Sahtekârları, sahtekarları burada buluyoruz. Bu grup, hayır, hayır, tam buradaki grup, baltaları olan sızdırıcılardan anonim kaynaklar satan sahtekârlarla dolu. Ve sonra hepsini bir araya getiriyorsunuz, sanki bir haber hikâyesiymiş gibi. Ve bunu bildiğimizde, tam olarak ne olduğunu anlıyoruz” dedi.