İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden savaşının en korkunç görüntülerinden birinde, yüzlerce kimliği belirsiz ceset ve kalıntı El-Şifa Tıbbi Kompleksi morgunda birikirken, kimlikleri belirlemek için gereken DNA test ekipmanının girişini engellediği bildirildi.

GAZZE’DE DEFİN SORUNU MORGDA BAŞLIYOR

Birçok insan hakları grubu ve yetkilisinin soykırım olarak tanımladığı saldırıların başlangıcından bu yana, yakınlarını kaybeden Gazzeliler, ne sevdiklerinin gerektiği gibi yasını tutabiliyor ne de defnedebiliyor.

ABD'nin kesintisiz desteğiyle saldırılarına devam eden İsrail, Gazze'yi genetik tanımlama yapmak için gerekli araçlar da dahil olmak üzere tıbbi malzemelerden de mahrum bırakan felç edici bir abluka uyguladı.

ABD yine Yemen'i vurdu: 12 ölü, 30 yaralı ABD yine Yemen'i vurdu: 12 ölü, 30 yaralı

MORG YANMIŞ VE PARÇALANMIŞ CESETLE DOLU

Arap basınına konuşan hastane morgunda Adli Tıp Doktoru Imad Şehade, ölüm kokusunun duman ve tozla karışarak, insan kalıntılarıyla dolu- bazıları çıplak kemiklere sinmiş- odada, az sayıdaki temel aletlerle vücut parçalarını ve çürüyen kalıntıları incelediğini anlattı.

"Çürümüş, kimliği belirlenemeyen cesetlerin sayısının artması karşısında şaşkına döndük," diyen Şehade, "DNA test ekipmanımız yok ve İsrail herhangi birini getirme yönündeki tüm çabaları engelledi. Bunlar olmadan, bu insanların çoğunu tanımlamak neredeyse imkânsız." diye devam ediyor.

Şehade gelen cesetlerin çoğunun ciddi şekilde yanmış veya parçalanmış durumda olduğunu, bu da yüzlerinden veya görsel olarak kimlik tespitinin imkânsız olduğunu belirtiyor.

450 CESET DNA BEKLİYOR

Ellerinin arasında bir kafatası tutan Şehade, "Bazen kafatasını veya kemikleri inceleyerek cinsiyeti veya yaşı tahmin edebiliriz, ancak DNA olmadan bu yeterli değildir. Genetik test tek güvenilir yoldur." Sözleriyle açıklıyor yaşadıkları çaresiz durumu.

“Durum o kadar vahim bir hal aldı ki morgda şu anda yaklaşık 450 ceset bulunuyor, bunlardan bazıları gömüldü ve daha sonra çıkarıldı, diğerleri ise öldürüldükten aylar sonra molozların altından çıkarıldı.”

Şehade, bu cesetlerden bugüne kadar sadece on tanesinin teşhis edildiğini söylüyor.

Bu arada cesetler gelmeye devam ediyor.

GEÇİCİ MEZARLARA GÖMÜLDÜLER

İsrail'in neredeyse sürekli bombardımanı nedeniyle Gazze'deki hastaneler, parklar ve hatta kaldırımlar mezarlıklara dönüştürüldü. Birçok durumda, aileler sevdiklerini avlulara, hastane bahçelerine veya boş arsalara, genellikle uygun kayıtlar veya mezar taşları olmadan gömmek zorunda kaldı.

Sağlık Bakanlığı, sivil savunma ekiplerinin kısıtlı araçlarla mücadele ettiği ve İsrail hava saldırıları ile yakıt sıkıntısı nedeniyle çoğu zaman ölülere ulaşamadığı için, çok sayıda cesedin ev ve bina enkazları altında aylarca kaldığını, bazılarının da enkaz altında kaldığını bildirdi.

ÖLÜ SAYISI 51 bin 240'A YÜKSELDİ

"Aylar önce bombalanan yıkıntılardan hâlâ cesetleri kurtarıyoruz," diyen Şehade, "Bazı durumlarda geriye sadece kemik kalıyor. Ve hâlâ onları tanımlamanın bir yolu yok." Diye belirtiyor.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi, savaşın başlamasından bu yana 11 binden fazla kişinin kaybolduğunu, bunların arasında öldüğü sanılan ancak hiçbir zaman bulunamayanların da bulunduğunu bildirdi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından bugün yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 39 ölü ve 62 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 1864 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 4 bin 890 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 51 bin 240'a yaralıların sayısının da 116 bin 931'e yükseldiği bildirildi.

Abluka, tıbbi ve adli malzemelerin girişini engellemenin yanı sıra, uluslararası adli tıp uzmanlarının ve insani yardım görevlilerinin krize yardımcı olmak için Gazze'ye girmesini de engelledi.

Şehade, "Bu bedenlerin aileleri var. Bir isim, bir mezar, bir veda hak ediyorlar. Ancak araçlar olmadan hiçbir şey yapamayız. Dünyadan ölülere onurlarını vermemize yardım etmesini istiyoruz." Diyerek uluslararası topluma çağrı yaptı.