Murat Bayar
Uluslararası kurumların Türkiye’de dikkate aldığı ünlü iktisatçılar Prof. Dr. Erdoğan Alkin ve Prof. Dr. Mithat Melen, “Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi edebiyatı ile doğru orantılıdır” tespitini yapmışlardı.
2022’DE DÜNYADA BİR İLK GERÇEKLEŞTİ!
Pandeminin sona erdiği 2022’de Türkiye, dünyada bir ilki gerçekleştirerek, artan nüfusuna rağmen kitap okumada yüzde 13’ün üzerinde gerilemiş; gazete okumaktan ise kopmuştu!
Kağıttaki fiyat artışını tuvalet kağıdına gelen zam ile fark eden Türkiye’nin 2023 toplumu, bilgiyi bedava olduğu için internetten alıyor.
Doğruluğu hiçbir editoryal çalışmadan geçmemiş, dedikoduyu referans alan toplum ise aldatılmaya hazır bir iklimi de tesis ediyor!
İngiltere ve Fransa’da nüfusun yüzde 21’i düzenli kitap okurken, üçüncü sırada yüzde 14 ile Japonya bulunuyor.
TÜRKİYE’DE KİTAP OKUMA ORANI MUAMMASI
2022’de pandemi ile birlikte görülen kâğıt krizi, Türkiye’de artan döviz rakamları ile yüzde 300’lere varan maliyetlerle ve daha sert hissedildi.
Yayıncılar artan fiyatın perakende kitap satışını yüzde 15 oranında düşürdüğü kanaatinde.
Bununla birlikte, artan fiyatlar Türkiye dışında hiçbir ülkede kitap satışını düşürmemiş. Hatta artan nüfus, kitap satışına da yansımış.
GÜNGÖR URAS’IN BİNDE 1 YORUMU!
Rahmetli Gazeteci Güngör Uras, bir yazısında Türkiye’de kitap okuma oranını binde bir olarak ifade etmiş.
İftihar edilecek seviyelerde olmasa da Yayıncılar Birliği kitap okuma oranının bu rakamdan daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
380 MİLYON KİTAP BASILMIŞ
Türkiye’nin nüfusu an itibari ile 86 milyon olarak hesaplanıyor.
2022’de toplam satılan ve dağıtılan kitap sayısı 380 milyon 296 bin 402.
Buna karşılık, 2021’de aynı rakam, 58 milyon daha fazla ve 438 milyon 679 bindi.
ARAŞTIRMA ERİRKEN, İNANÇ YÜKSELİYOR!
Bu kan kaybı en çok yüzde 18,29 ile araştırma inceleme kitaplarında olmuş.
Nerede ise araştırma inceleme okuyan her 5 kişiden biri bundan vazgeçmiş!
2021’de 90 milyon 379 bin satılan araştırma inceleme kitapları, 2022’de 73 milyona gerilemiş.
(ders kitapları ücretsiz dağıtıldığı için, satışlarda yüzde 22’lik azalma dikkate alınmamıştır)
5 milyon 236 bin satan akademik kitaplar ise 2021’e göre, yüzde 15 azalmış.
SATIŞ RAKAMI ARTAN KİTAPLAR
Her türlü dini yayını kapsayan, inanç kitapları ile ithal kitaplar ise yukarıdaki tablonun aksine yüzde 18’in üzerinde artış kaydetmiş.
Türkiye Yayıncılar Birliği 2022 yılı Kitap Pazarı Raporu’na göre yayımcılık sektörü kitap üretiminde 7 yıl öncesine geriledi.
Tabii konuya salt rakam açısından bakılınca böyle bir sonuç çıkıyor. Bununla birlikte yaşananlar, rakamların çok ötesinde!
Özkan Tamer’e göre, “İktidarın politikaları, okurluk düzeyinin belirleyicisi” durumunda.
Konda’nın "Türkiye Okuma Kültürü Haritası”na göre okuma oranı 11 yılda (2008-2019) yüzde 12 oranında arttı.
Pandemi döneminde bir duraklama dönemine girse de 2022 ile birlikte, Türk toplumu ilk olarak okumaktan vaz geçmiş.
APARTMANLAŞMA ORANI 30’DAN 60’A ÇIKTI!
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 2008'de yaptıkları araştırmaya göre Türkiye'de kitap okuma oranının 2008’den 2019’a, yüzde 30'dan yüzde 42'ye yükseldiğini kaydediyor.
11 yıllık süreci değerlendirirken Ağırdır, göç eden nüfusa dikkat çekmiş.
Hiçbir modern toplumda örneğine rastlanmayacak bir durum ile Türkiye’de 1980’den bugüne, 15 yaş artı yetişkin nüfusun yarısının göç ettiğini belirten Ağırdır, “Türkiye gecikmiş bir modernleşme yaşıyor. 2008'de apartmanlarda oturanlar yüzde 30’dan, 11 yılda yüzde 60 seviyesine çıkmış” tespitini yapmış.
2022’DE TÜRKİYE DÜNYADA BİR İLKİ YAŞADI
Ağırdır’ın tespiti ile yüzde 100 oranında modernleşen Türkiye, artık hak ettiği gerçek kitap okuma oranına ulaşıyor, derken, 2022 yılında bütün hesaplar alt üst oldu!
Sadece muhasebeci hesabı ile bile 7 yıl geriye gittik!
Ağırdır’a okuma oranındaki erimeyi sorduğumda, bu sonucu oluşturan pek çok etmen olduğuna işaret etti:
AĞIRDIR: TÜRK’ÜN GELECEK ALGISI KISALDI!
“Merak değil, endişe duygusu baskın. Toplum, endişelerini tatmin edecek konulara eğiliyorlar. Hikâye salt muhafazakarlık değil. Pandemi, ekonomik kriz toplumsal psikolojiyi etkiliyor. Gelecek algısı da kısalıyor. Endişeyi yok saydıracak anlık hobi ve zevklere yöneliyorlar.”
“GAZETEDEN TÜMÜYLE KOPTUK”
“Halk, gazetelerden tümü ile koptu. Bilgi bedava.
İnternetten ve Google Hazretlerinden her şeyi doğru ya da yanlış buluyorlar. Önceden editoryal aşamaların olduğu bilgi yerine, şimdilerde dedikoduların üretimini, doğru kabul ediyorlar.
Lozan’dan, aşının içeriğine kadar tevatürlere inanıyorlar.
Denetimsiz bir alan ve doğruluğu teyit edilmeyen bir bilgi, toplumu ele geçiriyor.
Yazılar başlıklarla okunuyor. Paragraflar okunuyor mu emin değilim!
Siyasetin kurduğu bir dil de var. Çatıştırıcı, korku siyaseti iklimini yaşıyoruz.”
LAİSİZMİN ANAVATANINDA IRKÇILIK!
“Fransa’daki olaylarda göçmen delikanlıyı öldüren polise yardım kampanyası düzenleniyor.
Fransa entelektüeli kampanya ile 1 milyon Euro’dan fazla parayı, katile yardım diye topluyor.
Bu da, laisizmin ana vatanı Fransa’da, ırkçılığın vardığı noktayı gösteriyor.
KİTAP YAYINLAMAK ATEŞTEN GÖMLEK
Puslu Yayınevi sahibi Murat Bulut, 2022’de, bir önceki yıla kıyasla kültür kitaplarında yüzde 25 düşüş olduğunu belirtirken, “Bu dünyada ilk ve tek olay!” diyor.
Bulut, bazı kitapların fazla basılmasının nedenini, “Söz konusu kitaplar yayıncının sırtında yük” sözleri ile anlatıyor.
Bazı ünlü yazarların telif ücretlerini peşin aldığını, yayınevinin de bir baskıyı birkaç yüz bin gösterebildiğini, hatta süreç içinde her binlik baskıyı bir baskı olarak gösterip reklamını da yapabildiklerini anlatıyor.
4 YILDA KİTAP MALİYETİ 10 KAT ARTTI!
Murat Bulut, yazar destekli, 200 sayfa için 2019 yılındaki bir röportajında, “3-5 bin lira” derken, bugün 35-40 bin TL istendiğini kaydediyor.
Bulut, Türkiye’de en çok popüler kitapların satıldığını, yine, iyi okuyucu olmayan bir kitleye sahip olduğu tespitini yapıyor.
PRESTİJ DİYE KİTAP ALMAK!
Anımsayacaksınız bir tarihte, 1922’de James Joyce'un Ulysses adlı kitabının yeniden basımı, “Dünyada bu kitabı anlayan 5 bin kişinin olmadığı belirtiliyor” diye yapılınca, sadece Bağdat Caddesi’nde bu kitabın 5 binin üzerinde satıldığı ve koltukaltı prestij kitabı olarak, Ulysses kitabına aksesuar rolü verildiği biliniyor!
Bulut bu durumu, “Daha çok okunuyor diye, popüler diye kitap alıyorlar” sözleri ile özetliyor.
Bu çerçevede kitapların popülaritesi de günümüzde, Türkiye özelinde düştüğü gözlemleniyor.
Nitelikli kitapların çok az basıldığını kaydeden Bulut, “Türkiye’de belli yazarların karşılığı var.
Bununla birlikte, hiç satmadığı ya da 3 bin adet basıldığı halde, 50 bin adet diye yanıltıcı bilgi veren yayınevleri de mevcut” diyor.
“ARAYIŞTA BİR OKUR DA VAR”
Tüm hayatını yayıncılık ve yazarlık faaliyetlerine vakfetmiş bir isim Sayım Çınar,
kültür ve eğitim kitapları tek incelenmeli, diyor.
2023’ün ilk yarısında sadece internetteki bir e-ticaret sitesinde 4,5 milyon kitap satıldığını belirten Çınar, “Çocuk kitapları öne çıkmış. 2023’te bir arayış olmuş. Ve Matt Haig’in 13 yaş ve üstü için yazdığı “Gece Yarısı Kütüphanesi”, ilahi komedya (Dante), İnsanın Anlam Arayışı (Viktor Frankl) kitapları çok satmış.
EKONOMİK KALKINMA DA KİTAPTAN GEÇİYOR!
Sonuç olarak, Türkiye’deki kitap okuru profili hiçbir kalıba sığmıyor. Prestij diye kitap alandan, arayış psikolojisi ile yeni yazarlar çıkaran topluma kadar farklı farklı profiller çizilebiliyor.
Girdi maliyetleri ile ithal ve popüler kitaba odaklanıp, yeni yazarlara kapı duvar olan yayınevleri de…
Aslında artan nüfusu ile hesaplandığında her dört okurundan birini kaybetmiş bir yayıncılık sektörü de!
Kesin olan, Türkiye’nin bulunduğu noktadan, hem ekonomik, hem de sosyal alanda ileriye gidebilmesinin yolu da edebiyatta dünyaya mal olmuş eserler çıkarmasından geçiyor!