MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde (GKRY) ‘Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi’ adlı bir grup ortaya çıkıp, Türkiye ve Türklerin adadaki varlığına karşı ‘kurtuluş mücadelesi’ başlattığını duyurdu.
Terör örgütünün dağıttığı bildirilerde yazılana göre mücadeleleri, Türkler adadan kovulana ve denize dökülene kadar sürecekmiş.
Samimi Haber bu terör örgütünün "peşine düştü". Kimler kurdu? Ne amaçla kurdu? Örgüt gerçekten bir Rum örgütü mü? 1950'lerden itibaren adadaki Türkleri katleden EOKA terör örgütünün devamı mı? Örgütün arkasında gerçekten sadece Rumlar mı var, başka güçler de bulunuyor mu? İzini sürdüğümüz terör örgütünün arkasından bir siyasi parti çıktı.
“ELAM İLE BAĞLANTILI”
Samimi Haber’e konuşan KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun son günlerde basında sıkça yer alan ‘Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi’ adındaki terör örgütünün, Rum Ulusal Halk Cephesi (ELAM - Güney Kıbrıs’ta bir siyasi parti) ile bağlantılı olduğunu ve finansal olarak ELAM tarafından desteklenmesi ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtti.
ELAM, EOKA terör örgütünün eylemlere başlamasının yıldönümü olan 1 Nisan'da Larnaka’da “Kıbrıs Yunandır” sloganıyla, Kıbrıs ve Yunanistan bayraklarının yer aldığı flamalar eşliğinde bir yürüyüş düzenlemiş, yürüyüşe Rum Kesimi'ndeki siyasetçiler ve öğrenciler de destek vermişti. Dahası, yürüyüş öncesi ve sonrasında, bir dönem birçok Kıbrıslı Türk'ü katleden Ethniki Organosis Kiprion Agoniston’un (EOKA) terör örgütünün elebaşı Yeorgios Grivas'ı anma töreni düzenlenmiş, ona dualar edilmişti. Bu görüntüler, yeni örgütün, eli kanlı EOKA'nın devamı olabileceği şüphelerini doğurmuştu.
“ÖRGÜT SAVAŞ ÇAĞRISI YAPTI”
Atun, ‘Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi’nin’ Türk düşmanlığı yapıp, internette Türkiye aleyhine paylaşımlarda bulunduğunu ve Kıbrıs topraklarının Türkiye tarafından ‘işgal edildiği’ yönünde propaganda yaptığını anımsattı.
Örgütün Yunanistan, ABD ve AB’de taraftarlar edinip, destek toplamaya çalıştığına vurgu yapan Atun; “1 Nisan'da Kıbrıs Rum Kesimi'nde hazırladığı bir bildiriyi yasa dışı yollarla sokakta dağıtarak ‘savaş’ çağrısı yaptı” dedi.
“EOKA’NIN KURULUŞU OKULLARDA KUTLANACAK”
Öte yandan, GKRY Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanı Athina Mihailidu, 1 Nisan'daki EOKA'yı anma törenlerinde yaptığı açıklamada, önümüzdeki Pazartesi günü, Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı tarafından, EOKA'nın 1955-1959 arasındaki sözde ulusal kurtuluş mücadelesinin yıl dönümünün okullarda kutlanmasına ilişkin bir genelge yayınlanacağını açıkladı.
Bakan Mihailidu, Yunanistan Eğitim Bakanlığı'ndan 2 yıldır, EOKA’nın faaliyete geçtiği 1 Nisan 1955 tarihinin Kurtuluş Mücadelesi günü olarak Yunanistan’da da anılması istekleri bulunduğunu, bu isteğin bu yıl Bayan Sofia Zaharaki'nin bakan olarak atanmasının ardından kabul edildiğini açıkladı.
“KIBRISLI TÜRKLERİ TEHDİT ETTİLER”
Atun, EOKA’nın kuruluş yıl dönümü olan 1 Nisan'da, 12 kişilik bir grup Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi üyesinin, KKTC sınırları içinde yer alan Yiğitler Burcu Parkı’nın batı tarafındaki Baf kapısı yakınlarına geldiğini belirterek; “Bölgede bulunan Kıbrıslı Türk sivillere yönelik çirkin el kol hareketleri ile saldırgan ve kabul edilemez söylemler ve davranışlarda bulundular” dedi.
Atun, Rum/Yunan zihniyetinin Kıbrıs politikasında geçmişten günümüze hiçbir değişiklik göstermediğini belirterek, bu durumun bir kez daha gözler önüne serildiğini ifade etti.
"KIBRIS YUNAN'DIR" TEZİNİ İŞLİYORLAR
KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan'da EOKA yıl dönümü vesilesiyle okullarda etkinlikler düzenlenmesinin kararlaştırıldığına işaret edilerek, artan dozdaki bu mesajların akabinde, bir Yunan AB milletvekilinin, göstericilerin ‘Kıbrıs Yunandır’ şeklindeki sloganlarının doğru olduğunu, çünkü ‘Kıbrıs'ın Yunan’ olduğunu söylediği hatırlatıldı.
Açıklamada, EOKA terör örgütünün kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Rum Yönetimi ve Yunanistan tarafından yayımlanan mesajlar ile düzenlenen kutlamaların anlamlı ve bilinçli bir tercih olduğu vurgulandı.
“TEK AMAÇ TÜRKLERİ SİNDİRMEK”
KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ayrıca, geçmişten bu yana kendini Kıbrıs adasının tek sahibi olarak gören ve Kıbrıs Türk halkını eşit sahibi olduğu bu topraklarda ‘azınlık bir toplum’ olarak kabul eden Rum/Yunan ikilisinin bir anlaşmaya varmak istemediği ve tek emelinin Kıbrıs Türklerini bezdirme politikalarıyla sindirerek, ‘azınlık’ haklarını kabul ettirmek olduğu vurgulandı.
Ardından şu ifadelere yer verildi:
“Sözde bir anlaşmaya varma söylemlerinde hiçbir samimiyet bulunmayan Kıbrıs Rum liderliğinin halkını aklı selimle davranmaya davet edeceği yerde Türk düşmanlığını körüklemesi, gencecik beyinleri düşmanlık tohumlarıyla zehirleme çabası iki halk arasındaki derin güven boşluğunu perçinlemektedir. Kıbrıs Rum liderliğini bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz”.
EOKA NEDİR?
Rum-Yunan liderliğinin organize edip desteklediği terör örgütü EOKA, Metropolit Makarios’un Ekim 1950 tarihinde Başpiskopos seçilmesi sonrasında Atina’da 1951 yılında kuruldu. Kıbrıs’ta Yeorgios Grivas örgütlenme aşamasını tamamladıktan sonra Yunanistan’dan gönderilen silahlarla 1 Nisan 1955 tarihinde İngiliz Sömürge Yönetimine, 1957 yılından itibaren de Kıbrıslı Türklere karşı kanlı ve acımasız saldırılar başlattı.
16 Ağustos 1960 tarihinde, Kıbrıslı Türklerin de kurucu ortak olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasını hazmedemeyen Rumlar, ‘Kıbrıs Türk halkını yok edip Kıbrıs’ı bir Helen adası yapma’ düşüncesi ile 21 Aralık 1963 Cumartesi sabahı Kanlı Noel adı verilen saldırılarını başlattılar. ENOSİS hayali kuran EOKA teröristleri bu süreçte en az 364 Kıbrıs Türkünü katletti, 103 Türk köyünün sakinlerini sürdü. Kıbrıs'ta görev yapan Türk Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve 3 çocuğu evlerinin banyosunda işkence edilerek katledildi.
EOKA’nın bu saldırıları, 1 Ocak 1964 tarihinde Kıbrıs’a Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu tarafından gönderilen Yunan komando tümeninin desteği ile Türk yerleşim bölgelerine ve sivil, silahsız Kıbrıs Türk halkına, 1974 Barış Harekâtı’na kadar soykırım düzeyinde devam etti.
Irkçı terör örgütü EOKA'nın Kıbrıs'taki en büyük katliamlarından biri 14 Ağustos 1974'te yaşandı. Kanlı terör örgütü Türklerin yaşadığı Taşkent ve Terazi kölerinden topladığı ve en küçüğü 8 yaşında olan 80'den fazla Türk erkeği otomatik silahlarla tarayıp katletti.