MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın tarihsel arka planı, kamuoyunda genellikle kutlamaların önüne geçemiyor. Ancak uzmanlara göre bu özel gün, sadece çocuklara armağan edilmiş bir bayram olmanın ötesinde, Milli Mücadele döneminin ruhunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini yansıtıyor.
Samimi Haber’e konuşan Tarihçi Yazar İlknur Bektaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın neden ilan edildiğini ve çocuklara atfedildiğini anlattı. Bektaş 23 Nisan’ın yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda derin bir tarihsel ve toplumsal anlam taşıdığını belirtti. Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde Filistin, Yemen, Balkanlar ve Çanakkale’de yaşanan büyük insan kayıplarına dikkat çeken Bektaş, ülkenin yeniden inşa edilmesi için genç nesillerin bilinçli ve coşkulu bir şekilde yetişmesinin hayati önemde olduğunu vurguladı.
Çocukların o dönemde ülke çapında büyük önem tuttuğunu ifade eden Bektaş; “O dönemde sanayi hamleleri yok denecek kadar azdı, her şey minimaldi. Ülkenin kalkınması için güçlü, kendini yenileyen bir nesil gerekiyordu. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk, inşayı çocuklardan başlattı” dedi.
Bektaş, 23 Nisan’ın yalnızca Çocuk Bayramı değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kuruluşu ve ulusal egemenliğin ilanıyla Cumhuriyet’e giden yolun temel taşı olduğunu hatırlatarak; “TBMM, Milli Mücadele’de cephede savaşanların ve cephe gerisinde milleti savunanların yegâne kalesiydi. Bu birliği toplumun geneline yaymanın en güzel yolu çocuklarla olacaktı. Atatürk bunu çok iyi düşünmüştü” diye konuştu.
ÇOCUK BAYRAMI’NIN KÖKENLERİ VE GERÇEK AMACI
Bektaş, 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak kutlanmasının kökenlerine dair önemli bilgiler paylaştı. 1922’de Ankara’da ilk kez kutlanan 23 Nisan’ın, 1923’te Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin (Çocuk Esirgeme Kurumu) Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in desteğiyle yardım toplama faaliyetleriyle çocuklara yönelik bir boyut kazandığını belirtti. 1924’te Latife Hanım’ın cemiyet temsilcisi olarak öncülük ettiğini ve 1925’ten itibaren 23 Nisan’ın ‘Çocuk Günü’ ve ‘Çocuk Bayramı’ olarak adlandırıldığını vurgulayan Bektaş; “O dönemde amaç, çocukları birkaç gün eğlendirmek değildi. Asıl hedef, çocuk ölümlerini azaltmak, şehit çocuklarına ve yetimlere sahip çıkmak, onlara meslek kazandırmak ve geleceklerini güvence altına almaktı” şeklinde konuştu.
1927’de Mustafa Kemal’in desteğiyle Çocuk Bayramı’nın bir haftalık ‘Çocuk Haftası’na dönüştüğünü ve Türk Kültür Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın organizasyonlarıyla ülke geneline yayıldığını hatırlatan Bektaş, TRT’nin ve basının katkılarıyla bayramın ulusal bir kimlik kazandığını ifade etti. Ayrıca, dünyada çocuklara adanmış tek bayram olması, TBMM’nin ve milletimizin vizyonunun bir göstergesi olduğunu ekledi.
“ASIL AMAÇTAN SAPILDI”
Bektaş, günümüzde 23 Nisan’ın asıl amacından uzaklaştığını ifade ederek; “Başlangıçta şehit çocuklarının meslek sahibi olması, yetimlerin korunması ve nesillerin bilinçle yetişmesi hedefleniyordu. Ancak bugün sadece bayrak sallayıp, çocuklara koltuk vererek kutluyoruz. Bu, amacından sapmadır” diyerek sitem etti.
Erzurum Lisesi, Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş, Konya, Kayseri, Diyarbakır, Vefa, İzmir, Balıkesir ve Edirne gibi liselerin Milli Mücadele’de mezun veremediğini, öğrencilerinin 16 yaşında şehit olduğunu hatırlatan Bektaş; “Bu çocuklar bizim çiçeklerimizdi. Onların fedakârlığını anmadan, sadece trampet çalarak bayram kutlamak vefasızlıktır” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA ŞAŞKINDI, BİZ BİRLİK OLDUK”
Bektaş, 23 Nisan’ın dünya basınında da yankı bulduğunu, Sakarya Zaferi ve Milli Mücadele’de milletin birliğine şaşıran yabancı gazetelerin bu başarıyı hazmedemediğini belirtti. Bu tarihi yeterince çocuklara anlatılmadığını belirten Bektaş; “İngilizler, Yunanistan ve diğer milletler, aramıza nifak sokmaya çalıştı ama milletimiz kenetlendi. TBMM’nin kuruluşu, bu birliğin sembolüydü. Ancak biz bu destanı çocuklarımıza yeterince anlatmıyor, sadece bayrak sallıyoruz” dedi.
“MİLLİ BAYRAMLAR, MİLLİYETÇİ RUHU AŞILAR”
Milli bayramların, milletin zaferlerini ve birliğini çocuklara anlatmak için var olduğunu vurgulayan Bektaş; “Zaferlerimizi kutlamamızın sebebi, ‘biz başardık’ demektir. Bu, milletin tamamını kapsar. Çocuklarımıza bayrak sallamanın ötesinde bu ruhu anlatmazsak, bayramlar anlamını yitirir” uyarısında bulundu.
Bektaş, 23 Nisan’ın sadece eğlence değil, Cumhuriyet’in temel taşlarını dünyaya haykıran bir vefa günü olması gerektiğini altını çizdi.
“VEFASIZLIĞI DÜZELTMELİYİZ”
Öte yandan Tarihçi Yazar İlknur Bektaş, geçmişteki gibi 23 Nisan’ın asıl ruhuna dönülmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Çocuk şehitlerimizi, mezun veremeyen liselerimizi anmalıyız. Onların fedakârlığıyla buradayız. Çocuklarımıza elbiseler giydirip eğlendirmek değil, bu vefayı göstermek zorundayız. Bu, vicdani bir sorumluluktur”.