Gündem

AK Parti'li bakan ve yöneticilerden Özgür Özel'e sert tepki

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Cunta Başkanı" söylemi sonrasında AK Parti'li bakanlar ve yöneticiler sosyal medya hesapları üzerinden açıklama yaptı.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) bugün yapılan olağanüstü kurultayda mevcut genel başkan Özgür Özel yeniden genel başkanlığa seçildi.

Özel, tek aday olarak girdiği kurultayda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Cumhurbaşkanı değil, Cunta başkanı” eleştirisini tekrarladı.

Özel'in kurultayda yaptığı konuşmanın ardından ise aralarında bakanların ve AK Parti'li yöneticilerin bulunduğu çok sayıda isim Özel'e sosyal medya üzerinden yanıt verdi. 

Öte yandan Özel, bugün yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik MASAK raporunda imzası bulunan uzman yardımcısına Mehmet Şimşek'in baskısıyla imza attırıldığını söyledi.

Özel; "MASAK'ta rapora imza atacak uzman veya kıdemli bulamadılar. Bizzat Mehmet Şimşek'in baskısıyla bir uzman yardımcısına imza attırdılar" ifadelerini kullandı.

Özel'in açıklaması sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bakan Mehmet Şimşek'e yönelik iddialarının "itibar suikastı amaçlı olduğu" savundu. Açıklamada ise şunlar dile getirildi:

Bu süreçte, Sayın Bakan'ımızın ve Bakanlık makamlarının önceden bilgi sahibi olması veya müdahalesi söz konusu olamaz. Sayın Bakan'ımıza yönelik ısrarlı ve gerçek dışı ithamları şiddetle reddediyor ve kınıyoruz. Bu çerçevede, Sayın Bakan'ımıza yönelik itibar suikastı amaçlı iftira ve asılsız ithamlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.

ÇOK SAYIDA AK PARTİ'Lİ İSİM ''CUNTA BAŞKANI'' ELEŞTRİLERİNE YANIT VERDİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz:

Ana muhalefet Genel Başkanı, 2023 Mayıs seçimlerinde milletimizin yüzde elliden fazla oyunu alarak seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi “cunta” olmakla suçluyor! Halkın seçtiğine “cunta” demek, esas itibarıyla halkı “cuntacı” olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır. Bu dil demokratik siyasetin değil, vesayetçi geleneğin bugünkü dışa vurumudur. Olsa olsa içindeki “cunta” özlemini başkalarına yansıtma halidir. AK Parti ve Cumhur İttifakı tabanını aşağılayan, siyasi nezaketten nasibini almamış bu dil, fırsat bulunca her türlü aşırılığı ve baskıyı yapacağını şimdiden ortaya koymaktadır. Gerginliği, kutuplaştırmayı, kamplaştırmayı hedefleyen bu muhalefet dilinin, ana muhalefet partisine de, ülkemize ve demokrasimize de zarardan başka bir sonucu olmayacaktır. Sorumsuz ve saldırgan siyaset tarzı, geçmişte defalarca olduğu gibi, zamanı gelince halkımızdan gerekli demokratik cevabı sandıklarda alacaktır. Diğer yandan, Hazine ve Maliye Bakanımıza yönelik sergilenen çirkin üslup kabul edilemez. Bu yaklaşım, ekonomik istikrarımızı bozma, güven ortamını zedeleme ve insanımızın refahına kastetme anlamına gelmektedir. Sorumlu bir muhalefet; ekonomiyi baltalamayı değil, 85 milyonun refahı için yapıcı eleştirler ile ekonomik politikalara destek olmayı gerektirir. Sorumsuz siyasetçiler ne derse desin; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliğinde, milletimizin duası ve desteğiyle Türkiye Yüzyılını inşa etmeye devam edeceğiz. Demokrasi ve kalkınma yolunda yeni hedeflere yürüyecek, Terörsüz Türkiye hedefine oluşacak, etkin dış politika ile milli menfaatlerimizi koruyacak, ekonomik programımızı kararlılıkla uygularken, halkımızın refahını artırmak için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu:

Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz milletinin yüce takdiriyle ve hür iradesiyle seçtiği Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümetimizi hedef alarak, 'cunta yönetimi' ve 'meşruiyetini yitirmiştir' sözlerini sarf eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları hiçbir suretle kabul edilemez.

Muhalefet etmek demokratik bir haktır; dirayetli ve ilkeli bir siyasetle ülkemizin birliği ve beraberliğine helal gelmeden sorumluluk gerektiren bir hassasiyetle kullanılması esastır. Elde etmeyi umdukları sözde bir 'Pirus zaferi' uğruna seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yok sayan bir dil kabul edilemez. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, siyasi tarihimizdeki varlığını demokratik seçimler üzerine inşa etmiştir. Ezcümle, Özgür Özel'in ifadeleri gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünüdür.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç:

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir.

Demokratik siyasi hayatımızda en yüksek oranlarla art arda seçilerek kesintisiz en uzun süre başbakanlık görevi yapan ve halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı’na ‘cunta başkanı’ demek, demokratik meşruiyeti inkâr, milletimizin iradesine tahammülsüzlüğün itirafıdır. Vesayet düzeniyle kol kola yürüyen, darbe dönemlerinin gölgesinde siyaset üreten ‘Yassıada Zihniyeti’ni hafızalarına kazıyan aziz milletimiz, vesayetle mücadele edenle, onun gölgesinde büyüyeni ayırt edecek ferasete sahiptir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtıralara, sokak kalkışmalarına ve 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimine karşı milletiyle birlikte mücadele etmiş, demokrasiyi korumuş, darbeci cuntacı anlayışı tarihe gömmüştür. CHP Genel Başkanı’na düşen; yargı sürecini etkilemeye çalışmak yerine, adli soruşturmalara muhatap olan arkadaşlarına yargı önünde hesap vermelerini, isnat edilen suçlamalar karşısında savunma haklarını kullanmalarını salık vererek adaletin tecellisine katkı sunmak ve hukuki sürece saygı duymaktır.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır:

İlk kez doğrudan halk oyuyla seçilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimizi cunta olarak nitelemek, Türk Milletinin hür iradesine saygısızlıktır. Ana muhalefet partisi, Milli İrade hazımsızlığından kurtulamıyor.  Cuntacılık, 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 28 Şubat’tan 27 Nisan’a milli iradeye karşı darbelerin ve muhtıraların destekçisi demokrasi düşmanlarına yakışan bir ünvan. Türkiye, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni dünya düzeninin oyun kurucu güçlerinden bir olacak. Bu yolculuğu akamete uğratmak için içeriden-dışarıdan yapılan hiçbir saldırı başarıya ulaşamayacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize yönelik “cunta” ifadesini kullanması en hafif tabiriyle milletin hür iradesine hakarettir. Aziz milletimizin iradesiyle, girdiği seçimleri kazanan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dil uzatan, meşruiyetini sorgulayan hadsizler önce kendi tarihlerini, vesayetle kol kola yürüdükleri dönemleri, demokrasiyi hiçe saydıkları uygulamaları hatırlasınlar. Hain darbe girişimine milletimizle birlikte dur diyen, vesayet odaklarının kirli planlarına karşı her daim milletin iradesinden başka bir irade tanımıyorum diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı hedeflerine ilerlemeye devam edeceğiz. Milli iradeye ‘cunta’ diyenler önce partilerinde yaşadıkları skandalları açıklasın!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: 

CHP Genel Başkanı’nın, milletin hür iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve meşru hükümetimize yönelik “cunta yönetimi” iftirası, sadece siyasi nezaketsizlik değil; demokrasiye yönelmiş açık bir saldırıdır. Bu söylem, sandığı içselleştiremeyen, milletin kararını yok sayan eski vesayet zihniyetinin bugünkü izdüşümüdür. Bu millet 27 Mayıs’ı da 12 Eylül’ü de 28 Şubat’ı da 15 Temmuz’u da yaşadı. O karanlık dönemlerde darbecilerin önünde saf tutan, tankların gölgesinde siyaset yapanlar belliydi. Bugün Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize “cunta yönetimi” diyerek konuşanlar, dün cuntayla kol kola yürüyen zihniyetin devamıdır. Arşivler, CHP’nin darbelerle iç içe geçmiş siyasi sicilini bir bir ortaya koymaktadır. Bugün aynı CHP, bağımsız yargıyı hedef alarak yeni bir vesayet düzeni kurmanın peşindedir. Mahkeme kararlarını tanımayan, hâkimi beğenmeyince adaleti çiğneyen bu anlayış, aslında milletin seçtiklerine değil; milletin kendisine düşmanlık etmektedir. CHP, darbelerle güç devşirmiş, vesayetle iktidar aramış bir partidir. Bugün de o karanlık geçmişin alışkanlıklarıyla, halkın iktidarını itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Ancak artık o devirler geride kalmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, bu millet bir daha ne darbecileri affeder, ne de onlara selam duranları görmezden gelir. Bu topraklarda artık ne vesayet tutar ne de iftira işler. Bu ülkede söz de, karar da, gelecek de milletindir.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun:

Ana muhalefet lideri, kendi partisi içerisindeki hizip savaşlarını perdelemek, parti tabanının tepkisini bastırmak, yolsuzluk ve şaibe iddialarını görünmez kılmak için her türlü çarpıtma, manipülasyon ve iftira yöntemine başvurmaktadır. Toplumu kutuplaştırmak, siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ve milletimizin değerleriyle kavgalı bir dili meşrulaştırmak adına organize bir kötülük şebekesi gibi hareket etmektedir. Kendi siyasi tarihleri darbelerle, vesayet odaklarıyla, anti-demokratik müdahalelerle dolu olanların; hayatını millet iradesine adayan, vesayet odaklarına karşı kararlılıkla mücadele eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “cunta başkanı” gibi ahlâk dışı ve izansız hakaretlerde bulunmaları en hafif tabiriyle siyasi ahlaksızlıktır, had bilmezliktir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, 28 Şubat’tan 27 Nisan’a, 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar tüm vesayet girişimlerine karşı milletin yanında durmuş, demokrasiyi savunmuş, sivil siyaseti tahkim etmiş bir liderdir. Cunta özlemi duyanlar, yargı ve medya eliyle siyaset mühendisliği yapanlar, aynaya baktıklarında aradıkları “cunta” zihniyetini göreceklerdir. Bu vesayetçi anlayışın, partisi içinde kayıt dışı siyaset ve paralel yapı arayışlarıyla nasıl iktidar savaşı verdiğine milletimiz defalarca şahit olmuştur. Şimdi de bu şahitlik devam etmekte, milli iradeye karşı kurulan her kumpas, milletin vicdanında mahkûm edilmektedir. Milletimiz; Yassıada’da, 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta ve 15 Temmuz’da sergilenen zihniyeti iyi tanımakta, bu zihniyetin modern temsilcilerine hak ettikleri cevabı sandıkta ve her meşru zeminde vermeye devam etmektedir. Hakikatin, milletin ve demokrasinin yanında kararlılıkla duran Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz.

AK Parti sözcüsü Ömer Çelik:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük olarak “cunta yönetimi” ifadesini kullanmış. Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte “CUNTA EŞİTTİR CHP” yazar. Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor. Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir. Tipik bir CHP geleneğidir; demokratik yollarla seçilmiş iradeye cunta derler, karanlık cunta yönetimlerine ise demokrasi diye bakarlar. Cumhurbaşkanımızın büyük siyasi mücadelesi ile demokrasimiz üzerindeki bütün gizli ve açık cuntalar etkisiz hale gelmiştir. Cunta destekçisi CHP geleneği ise bu kurultayda da 'Yassıada zihniyetine biat' etmiştir.

AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan:

Cuntanın tarihi CHP’nin öz geçmişidir. Türü ne olursa olsun, Cunta Yardakçılığı CHP geleneğidir. CHP’yi temsil ettiğini söyleyen siyasetçiler cunta temsilcisi çıkmıştır. Türk demokrasi tarihinde milli irade katili hep CHP olmuştur. “Türkiye’de demokrasi düşmanı parti kimdir?” diye sorulduğunda akla tek parti gelir o da CHP’dir. Türkiye’nin Baas’ı olma noktasında Esed’e nasıl umut bağladıkları herkesin malumu. Çünkü dikta sevicilikleri dün de vardı bugün de var. Diktatörlük denilince akla tek parti gelir! O da Cumhuriyet Halk Partisidir! Bu zamana kadar FETÖ’cü alçakların darbe girişimi dahil tüm darbelerin sözcüsü, aparatı Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Biz 15 Temmuz’da alçak darbecilere karşı milletimizle birlikte mücadele ederken siz FETÖ’cü cuntacıların darbeyi başarılı gerçekleştirmesi için dua ediyordunuz. 14 Mayıs öncesi alçak FETÖ’cülerin “geri döneceğiz” nutukları CHP’nin kazanma ihtimali üzerine atılmıştır. O nedenle! Özgür Özel sen tüm FETÖ kurumlarının önünde yatan adamsın! Sen İzmir Adliyesi önünde FETÖ’cülere kalkan olansın! Biz seni iyi tanır, iyi biliriz. Öyle gözlükleri çıkardın saçları boyadın diye darbeci FETÖ ve cunta seviciliklerini bu millete unutturamazsın. Her girdiği seçimde milletin teveccühünü kazanmış askeri vesayetle çarpışa çarpışa bu ülkeyi demokratik olgunluğa kavuşturmuş bir lidere dil uzatmayı kolay zannedenler yüce milletimizden en büyük cevabı alacaklardır. Zira Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın millet nezdindeki karşılığını, mazlumlar nezdindeki karşılığını tarih altın harflerle yazacaktır. AK Parti olarak her mevzide bu hadsiz konuşmanın peşini bırakmayacağız.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya:

Milletimizin hür iradesiyle seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza ve meşru hükümetimize “cunta” demek; sandığı, milli iradeyi ve demokrasiyi hedef almaktır. “Cunta yönetimi” iftirası, Türkiye’yi yurtdışına şikayet etme alışkanlığının bir tezahürüdür. Bu söylem ne siyasi eleştiri ne de muhalefettir; doğrudan millete hakarettir. Milletin iradesine dil uzatanlar, vesayet heveslileridir. Aziz Milletimiz yakın siyasi tarihten maalesef cunta nedir, darbeler neye yol açar, çok iyi bilmektedir. 27 Mayıs’ta Demokrat Parti hükümeti darbeyle devrildi; Başvekil Adnan Menderes ve dava arkadaşları Yassıada’da sözde ‘yargılandı’; ardından idam edildiler. Darağacına mahkum edilenler sadece Menderes ve arkadaşları değildi; bizatihi milletin özgür iradesiydi. Aradan geçen 64 yıl boyunca Milletimiz cuntacı zihniyeti fikirlerde ve vicdanlarda mahkum etti, etmeye de devam ediyor. 12 Eylül’de demokrasi askıya alındı, Meclis kapatıldı, siyasi liderler susturuldu. 28 Şubat darbesiyle milli irade vesayet altına alınmak istendi. Ve 15 Temmuz 2016’da, FETÖ eliyle başlatılan hain darbe girişiminde, milletin silahları millete çevrildi; Meclis bombalandı. Aziz Miletimiz, gerçek “cunta nedir, kimler vesayet heveslisidir” çok iyi bilmektedir. Çünkü acı tecrübelerle bunu defalarca tecrübe etmiştir. Buna rağmen meşru yönetime “cunta” demek; ya tarihi bilmemektir ya da bilerek ve isteyerek yalan söylemektir. Bu ifadeyi kullananların niyeti, geçmişin vesayet zihniyetini yeniden hortlatmak, millet iradesini değersizleştirmek ve toplumumuzu kutuplaştırmaktır. Milletimizin oyuna saygı duymayan, sandıktan çıkan iradeyi küçümseyen anlayış, demokrasiyi savunamaz; olsa olsa kendi başarısızlığının gölgesinde konuşur. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Milletin iradesini yok sayan her türlü beyan ve girişime karşı hukuk devreye girecek; milletin emanetine sahip çıkılacaktır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar:

Milletin sandıkta defalarca onayladığı, her dönemde darbe heveslilerine karşı gövdesini siper etmiş bir lidere “cunta başkanı” demek siyasi acziyetin açık bir dışavurumudur. Cumhurbaşkanımız tanklara karşı milletiyle birlikte yürümüş, gecesini gündüzüne katarak milli iradeye sahip çıkmış bir liderdir. Siyasi rekabet, iftira ve çarpıtmalarla değil milletin karşısına çıkıp ondan yetki istemekle olur. Cunta arayanlar dönüp 15 Temmuz gecesine, o gece kimlerin nerede durduğuna baksın.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı:

Cunta görmek isteyenlerin demokrasiden uzak, kavga ve kaosun, siyasi çıkarların, iradesine ipotek konulan delegelerin yer aldığı kurultaylara bakması yeterlidir. Tarih boyunca darbelerle, cunta ve vesayet düzeniyle anılan bir partinin Genel Başkanı’na aynaya bakmasını tavsiye ediyoruz. Kendisinin ve yakın çevresinin siyasi menfaat için sınır tanımaz davranışları ve yaptıkları sokak çağrıları, demokratik zeminden uzaklaşmanın ve vesayet özlemlerinin apaçık göstergesidir. Ülkemizin ilerleyişini kirli yollarla durdurmak isteyenler şunu iyi bilmelidir ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimizin güveni ve desteğiyle, tarımdan sanayiye, her alanda ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız.

 Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu:

İngiliz Özgür, iyi dinle! Siz, büyükelçiliklerde daha iki yıl önce devletin kayıtlarına girmiş anlaşmalar yapıp mandacılığı kabul ederken, Koca Reis bu millet adına bütün dünyaya meydan okuyordu. Sizin tarihiniz; kirli planlar, karanlık işbirlikleri ve kanlı darbelerle örülmüş bir Batı uşaklığıdır. Biz, en zor zamanımızda milletimizin dışında kimsenin önünde eğilmedik. Bugün, hırsızlık yapanların karşısında dünya karşımızda olsa da, Allah’tan başkasına eyvallahımız yok! Ve sen, İngiliz Özgür… İngiltere’ye sergilediğin o yalakalık, o küçük düşürücü yalvarış; CHP tarihine kazınmış kara bir lekedir.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan:

Artık haddini bil! Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan, milletimizden aldığı destekle senelerdir Türkiye’ye hizmet etmiş, her türlü vesayete karşı savaşmıştır. Biz, milletimiz dışında kimseden emir almadık; halkımız dışında kimseden icazet istemedik. Türkiye’yi hedef alan her türlü güç ve vesayet odağına karşı mücadele ettik. Yıllarca millet iradesine karşı darbelerin gölgesinde siyaset izleyen bir geleneği temsil eden Özgür Özel’dir. Meşruiyeti sandık dışında arayan, siyaseti sokakta dizayn etmeye çalışan Özgür Özel’dir. Haftalardır dış güçlerden medet uman, “terk edilmiş hissediyoruz” diyerek yabancı başkentlerden destek dilenen Özgür Özel’dir. Yolsuzlukla ilgili bir davadan kahramanlık hikayesi çıkarmaya çalışan Özgür Özel’dir. Kendi kişisel hırslarını, komplo teorileriyle harmanlayıp siyaset kisvesi altında sunan bu zihniyeti reddediyoruz! Biz, milletimize hizmet yolunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu:

Aziz milletimizin iradesi ve teveccühü ile seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan için mazisi belli (!) Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı haddini aşan ifadeler kullanmıştır. Sn. Cumhurbaşkanımıza ve dolayısıyla millî iradeye “cunta” diyen şahıs, Türk Milletinin kararını hiçe sayarak saygısızlık sınırlarını çoktan aşmıştır. Cumhurbaşkanımız Sn.@RTErdogan, milletin iradesini her daim pusula bilmiş, vesayet odaklarına boyun eğmemiş bir liderdir. AK Parti’yi, Cumhur İttifakı’nı ve milyonlarca insanımızı kötüleyen bu dil, sahip olduğu zihniyetin dışa vurumundan başka bir anlam taşımamaktadır. Demokrasiyi yok sayan bu vesayetçi anlayışa zamanı geldiğinde en güzel cevabı 23 yıldır olduğu gibi yine aziz milletimiz sandıkta verecektir. Biz gücümüzü sokaktan değil, sandıktan; icazeti yabancı başkentlerden değil, aziz milletimizden alırız. Siyaseti karalamalarla değil, eserle, hizmetle yaparız. Kaos çağrısı yapanlar, 15 Temmuz’da milletin yanında değil, ekran başında olanlar, bugün bize demokrasi dersi veremez! “Cunta”nın ne olduğunu öğrenmek isteyenlere ya aynaya bakmalarını yada kendi tarihlerine göz gezdirmelerini tavsiye ediyoruz. Bizler; Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nda ülkemize imza eserler üretmeye devam edeceğiz. Türkiye’yi kirli senaryolarla tökezletmek isteyenler bilsin ki bu yürüyüş durmaz. Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz.