Hafize Gaye Erkan başkanlığında ilk kez toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) merakla beklenen faiz kararını açıkladı.
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu Merkez Bankası'nın faiz kararını köşesine taşıdı. Karahasanoğlu yazısında, ''Mehmet Şimşek ve Hafize hanım oturup, uzun uzun düşünmeli ve açıklamayı yapmalılar: 'Türkiye’ye operasyon çekiyorlar.' Bunun dışında bir izah yoktur.'' ifadelerini kullandı.
İşte Karahasanoğlu'nun yazısının tamamı:
Mehmet Şimşek, bakanlık koltuğuna oturduktan hemen sonra şu açıklamayı yapmıştı:
“Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda önemli olacaktır. Makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz!”
Türkiye’deki çakalların “Mehmet Şimşek çok önemli bir isim. Başarılı bir ekonomist.. Uluslararası piyasada çok büyük getirili ve taahhütlü sözleşmeleri var, Türkiye’ye gelmesi, ekonominin başına geçerek tek yetkili bakanlık dahi teklif edilse bunu kabul etmesi imkansız” demelerine rağmen, ülkesine hizmet için döndüğünü bildiğim ve hemen herkesin kabullendiği üzere, düne göre bugünkü aylık gelirinin daha az olacağı halde kollarını sıvadığını gördüğüm halde, onun aleyhine söz sarfetmem, haklı olmaz, doğru olmaz..
Ama..
Sadece solcular değil..
Cumhuriyet tarihinde ilk defa, ekonomideki faiz mikrobuna dikkat çeken Milli Görüş’ün siyasi partisi olduğunu iddia eden Saadet Partisi bile,
“Nas var. Faizi indirmemiz gerekir” açıklamasına itiraz ettiği dönemde..
Faiz yarımşar yarımşar indirilmiş, enflasyon da % 73’lerden, % 39’lara indirilmiş ise..
Mehmet Şimşek’in planı, bu inişi daha da hızlandırmak ve altyapısını da oluşturmak olsa bile..
Uluslararası piyasada, Türkiye üzerinden oyunlar oynandığı gerçeğini inkar ederek veya bunlar “şehir efsanesi” diyerek gözardı ederek yol almaya kalkarsa..
Bunun için de, en kolay yolun, hatta en basit yolun, faizin yükseltilmesi olacağı fikrine kapılırsa..
Bunu eleştireceğimizi önceden belirttik..
Net olarak, bu köşeden, “Yeni Merkez Bankası faizi yükseltirse, bir çırpıda % 15’lere çıkarırsa, size söz, eleştireceğim” dedim.
Şimdi de eleştiriyorum..
“Merkez Bankası Başkanı, eğer faizi yükselterek, dolar kurunun yükselmesine çare bulacağını düşünüyorsa, Amerika’dan buraya yorulmasına gerek yok” dedim.. Halen de diyorum..,
Kendisi şöyle başarılı, böyle tecrübeli isim olarak tanıtıldığına göre, “Geldiğimde faizi % 15’e çıkartacağım. Benim de bildiğim bu” demiş olsaydı, o tarihteki Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu bey de, faizi yükselterek, çareyi(!) bulmuş olurdu..
İşin daha önemli yönü, bugün dolar kuru düne göre yükselir mi, durulur mu, sonrasındaki süreçte ne olur bilemem ama.. (Bilemememin gerekçesi şu: Dış destekli operasyon sürer mi, sürmez mi. O operasyon önlenebilir mi, önlenemez mi, bunu kestiremiyorum. Belki Mehmet Şimşek, bunu önleyecek.. Önlerse, kur da makul seviyeye döner. Yoksa, dolar kuru şu an 24.70’i hakkediyorsa, bunu zaten faiz düşük olduğunda haydi haydi görmesi gerekmez miydi?)
Şu andan itibaren, Mehmet Şimşek ve Hafize hanım oturup, uzun uzun düşünmeli..
Ve açıklamayı yapmalılar:
“Türkiye’ye operasyon çekiyorlar”
Bunun dışında bir izah yoktur..
Bunun başka bir rasyonel zemini de yoktur..
Boşverin, “bir çırpıda faizin % 30 olması bekleniyordu, olmayınca, dolar yükseldi”, “Beklenti karşılanmadığı için, döviz değerlendi” muhabbetlerini..
Dolar kurunun, faiz % 8.5 iken ve başkan da Kavcıoğlu iken, faizin % 15’e çıkması değil, % 8’e, % 6’lara inilmesinin hesabı yapılırken bile..
Dolar kuru 23.50’de idi..
Şimdi faiz % 15’e çıkınca ne oldu ki, dolar da değerini artırdı..
Evet, bu dakikadan sonra, dolar kuru dalgalanıp, daha makul bir düşük seviyeye inerse, yarım günlük-bir günlük yükselişi kimse hatırlamayacaktır..
Ama ben, o çakallara hatırlatacağım..
Ne oldu da, faiz yükseldiği halde, dolar kuru da yükseldi!
Türkiye’ye, TL üzerinden bir operasyon yok ise, bunun izahı nedir?
Beklentim şudur..
Tayyip Erdoğan’ın gördüğü, ama dünya devleri ile boğuşurken gücünün yetmediği operasyon gerçeğini, Mehmet Şimşek’in de, Hafize hanımın da görüp, yol haritasını buna göre belirlemeleri..
Yoksa..
Faizi yükseltmeye bel bağlayarak yola devam etmek isterlerse..
Yaptığımız/yapacağımız, durduğumuz noktada patinajdan ibaret olur..
Bir operasyon çekilmemiş olsa..
Dış devletlerin bir oyunu olmasa..
Klasik bir metod ile basit bir mantık ile, faizi yükseltmek (dinden kaynaklı, faizin haramlığı noktasında bir derdiniz de yok ise) dövizde düşüşü sağlayabilir..
Ama..
Bu olmuyorsa..
Rasyonel zemine dönmek zorunludur..
Rasyonel zemin de, Türkiye’ye operasyon çekildiği gerçeğidir..
Önce bu gerçeği kabul edelim..
Teşhisi yapalım..
Sonra ilacını belirleyelim..
“Ateşim var” diyene.. Büyük çoğunlukla karşılaşılan hastalık üzerinden hemen ateş düşürücü ile işi bitirmeye kalkarsanız.
Ama ateş daha da yükselmiş ise..
Hâlâ ateş düşürücü ile işi çözmeye çalışıyorsanız.. Arkasında farklı bir rahatsızlık olduğunu araştırmaya bile tenezzül etmiyorsanız..
Bu zemin, rasyonel zemin değildir..