Büyük umutlarla 2008 yılında geldiği Fenarbahçe'de üç sezon bekleneni veremeyen Daniel Guiza, İspanya'nın AS gazetesine açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe'yle ilgili bir pişmanlığını da dile getirdi. 

Whatsapp Görsel 2025 04 23 Saat 10.29.54 Bcfde8Bc

Şu anda 44 yaşında olan ve halen aktif futbol hayatını sürdüren Guiza, İspan'ya'nın 3. Lig takımlarından UD Rotena'da forma giyiyor. Fenerbahçe'ye o dönemin rekor bedeli 14 milyon euroya gelen Guiza, sarı-lacivertlilerde bir lig, bir de Süper Kupa sevinci yaşadı ancak bu başarılarda en az payı olan oyuncu kendisiydi. 

Whatsapp Görsel 2025 04 23 Saat 10.29.54 Fd1D6542

Fenerbahçe'de lig, kupa ve diğer resmi maçlar olmak üzere toplam 98 maça çıkan Guiza, hepi topu 35 gol atıp, 19 asist yapmıştı. 

AS'ın sorularına içtenlikle yanıt veren ve pişmanlıklarını, özlemlerini dile getiren Guiza'nın bazı sorulara verdiği karşılıklar şöyle:

- Hâlâ yolun var mı?

En az 1 yıl daha. Rotena’da kalmamı istiyorlar, ben de kabul edeceğim.

- Japon futbolcu Miura 58 yaşında, hâlâ oynuyor…

Milli tenisçi Zeynep Sönmez tarihe geçti! Milli tenisçi Zeynep Sönmez tarihe geçti!

Uff! Ben oraya kadar gidemem. O yaşta bacaklarım artık işlemez.

- Futbolu bıraktıktan sonraki günü hiç hayal ettiniz mi?

Düşünmek bile istemiyorum. Büyük ihtimalle son sezonumda bir psikoloğa ihtiyacım olacak, çünkü çocukluğumdan beri hayatım futboldu. Vedalaşınca bunu nasıl yöneteceğimi bilmiyorum.

- Her zaman Madrid taraftarı mıydınız?

Her zaman. Aileden gelen bir gelenek falan değil. Küçüklüğümden beri Real Madrid’i izliyordum ve bayılıyordum. Çok acı çekmemek için kolay yolu seçtim ve en çok kupa kazanan takımı tuttum. Sıkı bir Madrid taraftarıyım.

- Madrid sizinle hiç ilgilendi mi?

Sanmam, çünkü öyle bir şey olsaydı koşa koşa giderdim. Büyük bir kayıptı. Hayatımı değiştirirdi. Bence Barcelona taraftarı olan Katalanlar bile Real Madrid’de oynamak ister çünkü bu kulüp dünyanın en iyisi. Öyle bir şey olsaydı 7 yıl boyunca duygulanıp ağlardım.

"FENERBAHÇE'YE GİTMEM HATAYDI"

- Bu bir iç ukde mi?

Olabilir, ama 2010 Dünya Kupası’nda oynamamak gibi daha büyük ukdelerim var. Özellikle de Real Betis’in teklifini reddedip Fenerbahçe’ye gitmem. Kalbimi ve duygularımı dinlemek yerine daha çok para kazanmayı seçtim.

- Hata mıydı?

Evet. Şimdi olsa hiç düşünmeden Betis’i seçerdim. O kararımda çok büyük hata yaptım. Sonradan fark ettim ki para her zaman en önemli şey değil. O fırsatı kaçırmak çok canımı yaktı.

- Barça B’de Iniesta’yla oynadınız…

Ne büyük fenomen! Dünyanın en iyi oyuncularından biriydi ve ayrıca o kadar iyi bir insandı ki herkesin sevgisini kazanıyordu. Gerçekten örnek alınacak biri.

- 2008’de Guardiola sizi Barcelona’ya transfer etmek istedi. Ne oldu?

Bu konuda çok konuşmayı sevmiyorum. Takımda özellikle biri vardı ki, beni istemiyordu çünkü magazin basınında çok fazla yer alıyordum ve bu hoşuna gitmiyordu. Guardiola beni istiyordu, her şey hazırdı ama her şey bozuldu.

- Bu veto sizi üzdü mü?

Anlayamadım, ama hayat böyle işte. Lillo beni iyi tanıyordu, Pep de öyle. İkisi de onaylamıştı ama gerçekleşmedi.

- Hayatınızın en güzel golü hangisi?

2008 Avrupa Şampiyonası’nda Yunanistan’a attığım ilk milli takım golüm. Kafayla atmıştım ve maçı kazanmamızı sağlamıştı. İkinci olarak, Rusya’ya attığım golü söylerim. Cesc Fàbregas’tan gelen pası kalecinin üzerinden aşırarak atmıştım.

- Madrid’e ne oluyor?

Toni Kroos eksik ve onun gibi birini bulmak lazım ama belki de onun gibisi yok. Ben olsam Real Sociedad’dan Zubimendi’yi alırdım. Takımın ihtiyacı olan şey bu. Onu çok beğeniyorum çünkü Alman gibi bir karakteri var, topu ayağında tutmaktan korkmuyor. Madrid bir ön libero eksikliği yaşıyor ve ben Zubimendi’ye yatırım yapardım.

- Ancelotti’yi takımda tutar mıydınız?

Kesinlikle. Bu konuyla ilgili koparılan fırtınayı anlamıyorum. Bence futbol tarihinin en iyi teknik direktörü. Kazandığı kupalar ortada. Sırf bir kötü sezon yüzünden bu kadar radikal bir karar alınamaz.