1980'li yıllardan bu yana Filistin'e desteği bilinen çeşitli zamanlarda Filistin'i ziyaret de eden Pink Floyd'un kurucularından Roger Waters bir hafta önce başlayan çatışmalarla ilgili ilk açıklamasını yaptı. Filistin'e desteğini her fırsatta dile getiren zaman zaman konserlerinde Filistin bayrağı da açan Waters'ın son durumla ilgili nasıl bir açıklama yapacağı merakla bekleniyordu. Waters dün yayınladığı videoda İsrail Filistin savaşına ilişkin düşüncelerini paylaştı. 

Resmi X hesabında paylaştığı videoda Roger Waters, bölgede yaşananlardan ötürü çok kırgın ve üzgün olduğunu söyledi. "Bunları neredeyse 20 yıldır söylüyorum." diyen waters şöyle konuştu:

"Mesajım çok basit. Bunca yıldır kardeşlerimizin eşit haklara sahip olması için tabiatın çağrısına karşı sanki sağır kalmışız gibi hissediyorum. Eşit insan hakları, savaşın tek panzehridir. Geçen cumartesi, savaş suçu iddialarını dinledim ve bunları ayrım yapmadan kınıyorum."  

Beyrut'ta yaşayan Filistinli bir arkadaşının, 8 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanında akrabalarından 11 kişiyi kaybettiğini kendisine söylediğini belirten Waters  taraflar arasındaki çatışmaların bu şekilde devam edemeyeceğini vurguladı. Waters, dört maddelik çözüm planını şu ifadelerle açıkladı:

"Birincisi, derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanmalı. Kimse kimseyi öldürmemeli. İkincisi, büyük bir masa kurulmalı ve bu kötü karışıklık karşısında tek devletli çözüm için çalışmalara başlanmalı. Tüm vatandaşlarına ırk, din ve bir önceki milliyeti fark etmeksizin eşit hak tanıyan yeni bir devlet. Bu yeni devlette, altını çizerek söylüyorum, mutlak bir demokrasi olmalı. Üçüncüsü, yeni devlet anayasasında, tıpkı Apartheid sonrası Güney Afrika'da olduğu gibi hakikat ve uzlaşmaya ilişkin hükümler bulunmalı. Ve dördüncüsü, Golan Tepeleri bu çözüm planının bir parçası değildir. O tepeler Suriye'ye aittir. Benim hayalim kısaca budur."

Roger Waters, kutsal topraklarda bu gerilimin altında yaşayan herkes için gözyaşı döktüğünün altını çizdi ve, "Hep birlikte savaşsız bir dünya umalım. Evrensel insan haklarına, herkesin hukuk karşısında eşit olduğuna inanıyor muyuz, inanmıyor muyuz? Babam 1914'ten 1944'e kadar bu hayalle yaşadı. İtalya'da Nazilere karşı savaşında bu hayalini savunurken öldü. Bu hayali ben de kuruyorum. İlgili makamlara sesleniyorum. Lütfen durun." dedi.