“Yeşilçam’da gerçekten çok güzel kadınlar vardı. Estetik yaptırmak gibi bir endişemiz hiç olmadı,” diyen Savaş, günümüzde genç yaşta estetik yaptıran meslektaşlarını eleştirdi. “Şimdiki genç oyuncular gencecik, pırıl pırıl ama birbirine benzeme çabası içinde. Güzellik sadece fiziksel değil, mimiklerle, bakışlarla da oyunculuk yapılır. Estetikle mimikler donunca oyunculuğun ruhu kayboluyor,” ifadelerini kullandı.
"GÜZELLİK BASKISINI KENDİLERİ YARATIYORLAR"
Savaş, güzellik baskısının dışardan değil, oyuncuların kendi aralarındaki rekabetten kaynaklandığını savunarak, “Kimse onlara baskı yapmıyor. Estetik yaptırana ‘Ne güzel olmuşsun’ denince, diğeri de hemen koşuyor. Gerçekten ciddi bir ihtiyacı olan hariç, 25 yaşında yapılan estetikleri anlayamıyorum,” dedi.
FİLİZ AKIN'A DUYGUSAL VEDA
Söyleşide geçtiğimiz mart ayında kaybettiğimiz Yeşilçam’ın efsane isimlerinden Filiz Akın’ı da anan Perihan Savaş, Akın’la dostluklarının detaylarını paylaştı. “Birlikte hiç çalışmadık ama tanışırdık. Bodrum’daki evine çağırırdı, limonlu cheesecake yapmıştı bir gün, hâlâ tadı damağımda. Tarifini almıştım, hâlâ evde duruyor,” diyerek duygusal anlar yaşattı.
"SEKTÖR HALA ERKEN EGEMEN
Perihan Savaş, sinema ve televizyon sektöründeki erkek egemen yapıya da dikkat çekti. “Yönetmen erkek, kameraman erkek, set ekibi erkek... Biz kadınlar bu yapı içinde var olmaya çalışıyoruz,” diyen oyuncu, kadın yönetmen Bilge Olgaç’ın sektörde karşılaştığı engelleri hatırlatarak, “Kadınlar hâlâ ikinci planda. ‘Kadın duygusal bakar’ gibi kalıplaşmış yargılarla engelleniyorlar,” ifadelerini kullandı.
"ADİLE NAŞİT'İ ÇOK ERKEN KAYBETTİK"
Yeşilçam’ın unutulmaz yüzlerinden Adile Naşit için de özel bir paragraf açan Savaş, “Ben ona ‘Adoşum’ derdim. Üç filmde birlikte oynadık. Neşeli, çok iyi bir insandı ama büyük acılar yaşadı. Oğlunu küçük yaşta kaybetmişti. Onu çok erken kaybettik, keşke bugün burada olsaydı,” sözleriyle duygularını dile getirdi.
FATMA GİRİK'İN ABLALIĞINA VEFA
Perihan Savaş, kariyerinin başında birlikte çalıştığı Fatma Girik’in hayatındaki yerinin çok özel olduğunu vurguladı. “İlk filmlerimden biriydi, ‘Namus’ adlı yapımda kardeşini canlandırmıştım. Terzisine götürdü, kostümümü diktirdi, saçımı yaptı, bana çocuk gibi baktı. O ablalığını hiçbir zaman unutamam,” dedi.