Yaşam

Papa’nın ölümü kehaneti tetikledi

Hristiyan dünyası yüzyılın en sarsıcı haberlerinden biriyle uyandı. Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, 88 yaşında hayatını kaybetti. Hristiyan aleminin 266. lideri olan Papa Francis’in vefatı, yalnızca dini çevrelerde değil, kehanetlere inananlar arasında da büyük yankı uyandırdı.

Abone Ol

Papa Francis'in ölümüyle birlikte, İrlandalı başpiskopos St. Malachy’e atfedilen 900 yıllık kehanet yeniden konuşulmaya başlandı. 1139 yılında Roma’ya yaptığı ziyaret sırasında bir vizyon gördüğü öne sürülen Aziz Malachy’nin kaleme aldığı ve “Papaların Kehaneti” olarak bilinen metin, Vatikan’ın gizli arşivlerinde 1595 yılında ortaya çıkarıldığı iddia edilen 112 kısa ve gizemli cümleden oluşuyor.

Bu kehanetlere göre Papa Francis, yani 112. Papa, listenin son halkasıydı. Metne göre 112. Papa’nın ardından “yedi tepeli şehir” yıkılacak ve 2027 yılında “Kıyamet Günü” gerçekleşecek.

"YEDİ TEPELİ ŞEHİR" NERESİ?

Kehanette geçen “yedi tepeli şehir” ifadesi, birçok şehirle ilişkilendiriliyor. Bunların başında Vatikan’ın da içinde bulunduğu Roma geliyor. Ancak İstanbul da, tarihi boyunca “yedi tepe üzerine kurulu” olarak bilinir. Sarayburnu, Çemberlitaş, Beyazıt, Fatih, Yavuz Selim, Edirnekapı ve Kocamustafapaşa’dan oluşan bu yedi tepe, kehaneti yorumlayan bazı çevrelerde dikkat çekiyor.

Ayrıca Atina, Prag, Barselona, Tahran, Mekke ve Mumbai gibi şehirlerin de yedi tepe üzerine kurulu olması, kehanetin küresel bir anlam taşıyor olabileceğini düşündürüyor.

2027'DE NE OLACAK?

Kehanete göre, Papa Francis'in ardından “Romalı Peter” adlı bir figür Kilise’nin başına geçecek. Bu kişinin büyük sıkıntılarla dolu bir dönemde kiliseyi yöneteceği, ardından “yedi tepeli şehrin yok olacağı” ve “korkunç yargıcın insanları yargılayacağı” yazılı. Bu ifadeler, bazı Hristiyan çevrelerde “Mesih’in İkinci Gelişi” ve 2027’de Kıyamet’in kopacağı yönünde yorumlanıyor.

İlginçtir ki, Papa Francis'in yerine geçmesi muhtemel dokuz adaydan üçünün adının “Peter” (Petrus) olması, kehanete olan ilgiyi daha da artırıyor.

KOMPLO MU TESADÜF MÜ?

Akademisyenler ise bu metne daha temkinli yaklaşıyor. Birçok uzman, bu kehanetin 16. yüzyılda yazılmış sahte bir metin olduğunu, hatta 1590 yılındaki papalık seçimlerinde Kardinal Girolamo Simoncelli’yi desteklemek amacıyla kaleme alındığını öne sürüyor. Nitekim US Catholic dergisi de bu görüşü destekliyor.

Yine de Papa Francis’in ölümüyle bu tarihi kehanetin bir kez daha gündeme gelmesi, dünya genelinde dini tartışmaları ve kehanet inançlarını alevlendirmiş durumda.