MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Türkiye’nin taraf olduğu iklim sözleşmesi, son günlerde kamuoyunda ve siyasi çevrelerde tartışma konusu haline geldi. Sözleşmenin içerdiği yükümlülüklerin sosyal ve ekonomik etkileri gündeme gelirken, bazı çevreler sürecin yeterince şeffaf yürütülmediğini ve toplumun olası sonuçlar hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Karbon ayak izi, dijital takip sistemleri ve tarım-hayvancılık politikalarına etkisi gibi başlıklarda soru işaretleri büyürken, sözleşmeye yönelik eleştiriler özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından adil yük paylaşımı konusunu yeniden gündeme taşıdı.
“AĞIR BEDELLER ÖDEYECEĞİZ”
İklim yasasına karşı olduğunu ifade eden AK Parti eski Milletvekili Metin Külünk, partisinin bu konuda tabanı ve kamuoyuyla ters düşüp düşmediğini değerlendirmesi gerektiğini önerdi. Külünk, iklim sözleşmesine ilişkin eleştirilerde bulunarak, sosyal medya hesaplarında yayımladığı videoda şu ifadeleri kullandı:
“İklim sözleşmesinden endişem odur ki, bu ülke ağır bedeller ödeyecek. İstanbul Sözleşmesi’ne benzer şekilde, sosyal ve ekonomik hayatımızı bireysel ve toplumsal anlamda olumsuz etkileyecek bir süreçle karşı karşıya kalacağız”.
İklim değişikliğinin sorumluluğunun Türkiye’de olmadığını vurgulayan Külünk; “Kirleten kim? Batı. Yıllarca emek yoğun sektörlerde insanları çalıştıran, havayı, toprağı, denizi kirleten Batı, şimdi bedelini gelişmekte olan ülkelere ödetmeye çalışıyor. Niye buna evet diyeceğim?” diyerek tepkisini dile getirdi.
“KÖLELİK DAYATAN BİR DÜZENLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Küresel ölçekte kölelik dayatan bir düzenle karşı karşıya olunduğunu belirten Külünk; “Ayak izi takibiyle başlayıp inekler, koyunlar, kuzular fazla denilecek. Sonra iş nereye varacak? ‘İnsan fazla, nefes alıyor’ diyecekler. Bunu bizim arkadaşlarımız görmüyor mu?” ifadeleriyle dikkat çekti.
“VEKİLLER TOPLUMA ANLATSIN”
Külünk, ABD Başkanı Trump’ın iklim sözleşmesini reddettiğini, Çin’in ise konuyu umursamadığını hatırlatarak; “Bize ne oluyor? İlgili bakanlık, milletvekilleri, grup başkanvekilleri ekranlara çıkıp topluma anlatsın. Vatandaş soruyor, karbon izinden dolayı benden para mı alacaklar? Koyunları mı telef edeceksiniz? Yapay ete mi mahkum edileceğim?” sorularını gündeme taşıdı.
İklim sözleşmesinin geri çekilmesi gerektiğini savunan Külünk, bu konunun toplumda tartışılması gerektiğini savundu. Ayrıca, AK Parti’nin kendi tabanıyla ve sokakla ters düşüp düşmediğine bakmak zorunda olduğunu ifade ederek, toplumun dijital kontrolün iradesi dışında bir merkez tarafından sağlanacağına inandığını dile getirdi. Küresel ölçekte insanlığa savaş açıldığını iddia eden Külünk; “İnsanı zombileştirme hedefleniyor. Buna itiraz etme sorumluluğu olan yegane millet bizleriz” ifadelerini kullandı.
“CHP İKTİDARINDA OLSA TEPKİ FARKLI OLURDU”
AK Parti üyesi eski Milletvekili Metin Külünk, kanun teklifinin bir CHP iktidarında gündeme gelmesi halinde muhafazakar kesimlerin büyük tepki göstereceğini belirterek; “Şimdi herkes suskun. Bu suskunluk niye?” diyerek tepkisinin altını çizdi.