Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki heyetle birlikte ilk yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gerçekleştirdi. Kurtulmuş ve berberindeki heyeti, Lefkoşa Ercan Havalimanı'nda KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve diğer yetkilileri karşıladı.
TÜRKİYE'DEN GİDEN HEYET
Kurtulmuş'a ziyaretinde, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM İdare Amiri AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, TBMM İdare Amiri MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, TBMM Katip Üyesi İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Kurucular Kurulu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek ve MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş eşlik etti.
İLK ZİYARETLER
TBMM Başkanı Kurtulmuş, KKTC ziyaretinde, Kıbrıs halkının özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın mezarlarını ziyaret etti.
TATAR TARAFINDAN KABUL EDİLDİ
Kurtulmuş ve beraberindeki heyeti mezar ziyaretlerinin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından kabul edildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşmesi sonrası düzenlenen basın açıklamasında konuştu.
Tatar, İsveç'in Litvanya'nın Vilnius kentindeki NATO zirvesine ilişkin, Türkiye'nin kolektif savunma mekanizmalarındaki önemine, değerine ve gücüne vurgu yaparak, bölgedeki KKTC'nin varlığının, ulusal güvenliğinin, geleceğinin ve milli çıkarlarının ayrı bir devlet ve egemen bir halk olarak Türkiye ile sürdürmekten geçtiğini söyledi.
KKTC'nin Türkiye'nin desteğiyle varlığını ve bekasını sürdürdüğünü belirten Tatar, milli mücadele yürüttüklerine, KKTC halkının geçmişte ödediği bedellere, soykırımlara ve yaşadığı göçlere dikkati çekti.
Tatar, 1960'taki anlaşmanın Türkiye'nin KKTC'nin kurucu ortağı olması yönünde önemini vurgulayarak, Türkiye'nin iki tarafın gayretleriyle garantör ülke olarak tek başına müdahale hakkı bulunduğunu ve bunu 20 Temmuz 1974'te kullandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl New York'ta KKTC'ye uygulanan izolasyon ve ambargoların kaldırılması ve artık KKTC'nin tanınmasına ilişkin yaptığı konuşmasını anımsatan Tatar, "Özbekistan'da düzenlenen zirvede KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) anayasal adıyla gözlemci üye olarak katılmasının ülkesinin gücüne güç kattığını ifade etti" dedi.
"DOĞU AKDENİZ'DEKİ TÜRK DEVLETİ"
Tatar, KKTC'nin Doğu Akdeniz'de bir Türk devleti olduğuna dikkati çekerek, "Burada Mavi Vatan'da hakkımızı, hukukumuzu, buradaki birtakım ciddi zenginlikleri gerek doğal kaynaklar gerek hava sahası, gerek Mavi Vatan'daki diğer boyutlarıyla değişen konjonktür, jeostratejik ve jeopolitik gelişmelerle KKTC'nin bu statüsünün daha da yükseldiğini görüyoruz" diye konuştu.
TATAR'DAN YENİ DÖNEM VURGUSU
KKTC'deki turizm sektörüne, yükseköğrenimle gelen öğrenci akışına ve sanayi bölgelerine değinen Tatar, asrın projesi olarak adlandırdıkları Anadolu'dan aktarılan suyla tarımsal faaliyetlerde de birtakım gelişmeler yaşandığını, buna bağlı olarak iletişim ve hizmet sektöründeki gelişmelerle yeni bir döneme girdiklerini kaydetti.
Tatar, istikrarın önemini vurgulayarak, kendisinin cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye'nin desteğiyle Kıbrıs'taki egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı yeni siyasete dikkati çekti.
Tanınmadan önce geçmişte olduğu gibi hiçbir netice vermeyen federal temelli bir çözüm için tekrar müzakere masasına oturup zaman kaybetmeye gerek olmadığını vurgulayan Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde bir teyit gelmesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bir karar alması durumunda müzakerelere devam edilebileceğini söyledi.
TATAR: "AB MEKANİZMALARI GARANTÖR OLACAK"
Tatar, Rumların hiçbir zaman Türkleri eşit görmediklerini, egemen kabul etmeyeceklerini ve federal çatı altında azınlık durumunda bırakmak istediklerini belirterek, "Türkiye'nin garantörlük haklarının modası geçtiği için AB mekanizmaları, bunların garantörü olacak. Güvenlik mekanizmalarını sürdürebilecek ve Türk askeri adadan çekilecek. Böyle bir durumda sonumuz gelir, Türkiye'yi de bu bölgeden dışlarlar" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE BÖLGENİN EN BÜYÜK VE GÜÇLÜ ÜLKESİ"
Cumhurbaşkanı Tatar, Litvanya'nın Vilnius kentinde düzenlenen NATO toplantısına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin kolektif anlamda savunma mekanizmalarındaki önemi, değeri, gücü ve bu bölgenin en büyük ve güçlü ülkesi olarak, İskenderun'dan Ege adalarına kadar, 2 bin kilometreden daha uzun sahil şeridi olarak, Kıbrıs adasından 40 mil uzaklıkta, Yunanistan buradan 900 mil uzaklıkta. Dolayısıyla Türkiye'nin kendi güvenlik meseleleri, bölgedeki değişen konjonktür, jeostratejik ve jeopolitik ciddi gelişmelere bağlı olarak, KKTC'nin statüsünün artmasıyla, bu bölgedeki çeşitli mekanizmalarla artık bizim ulusal güvenliğimiz, geleceğimiz, milli çıkarlarımız Türkiye ile birlikte, bu bölgedeki varlığımızı ayrı bir devlet ve egemen bir halk olarak sürdürmekten geçtiğini belirtiyorum."
Kurtulmuş'a ilk yurt dışı ziyaretini KKTC'ye yaptığı için teşekkür eden Tatar, "İlk yüzyılını tamamlamış Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin, ikinci yüzyılında, 'Türkiye Yüzyılı'nda sizlerin başarılarının KKTC'ye yansımasıyla buradaki halkın refahının ve daha müreffeh bir gelecek yakalamak için birlikte yeni projeler ve milli siyaseti, bekamız için sürdürmek fevkalade önemli" dedi.