Ekonomi

Kredi desteği yükseltilmeli! Deprem kapıda ancak... Dönüşüm maliyetleri her gün artıyor

İstanbul’da 23 Nisan günü yaşanan deprem, kentsel dönüşümün aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Samimi Haber’e konuşan İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Kadir Özdemir, artan inşaat maliyetleri nedeniyle vatandaşların dönüşüm sürecine katılamadığını belirtti. Özdemir, devletin sağladığı 700 bin TL hibe ve kredi desteğinin yetersiz kaldığını, kredi limitinin 2 milyon TL’ye çıkarılması gerektiğini söyledi.

Abone Ol

MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

İstanbul’da 23 Nisan'da meydana gelen ve milyonlarca kişiyi sokağa döken deprem, kentsel dönüşümün ne denli hayati bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Ancak yüksek inşaat maliyetleri ve yetersiz devlet destekleri, vatandaşların bu sürece dahil olmasını her geçen gün daha da zorlaştırıyor.

Kentsel dönüşüm sürecinde artan maliyetlerin vatandaşları zorladığını belirten İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Kadir Özdemir, yerinde dönüşümde devlet katkısının artırılması gerektiğini vurguladı. 

Özdemir, kentsel dönüşümde artan maliyetlere dikkat çekerek; “Mevcut durumda İstanbul’da metrekare başına inşaat maliyeti 25-30 bin TL arasında. 100 metrekarelik bir dairenin maliyeti 2,5-3 milyon TL’yi buluyor. Devlet 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi veriyor, ancak geriye kalan 1,1-1,8 milyon TL’yi vatandaşın ödemesi gerekiyor. Bu rakamlar, vatandaşın ödeme gücünü aşıyor” dedi.

“DEVLET KREDİ LİMİTİNİ 1,5-2 MİLYON TL’YE ÇIKARMALI” 

Devlet bütçesinin hibe artışı için yeterli olmayabileceğini ifade eden Özdemir, kredi limitinin artırılmasının gerekli olduğuna dikkat çekti. Kredi tutarlarının 1,5-2 milyon TL’ye çıkarılması gerektiğini vurgulayan Özdemir; “Geri ödemelerde TÜFE’nin yarısı yerine üçte ikisi oranında vade farkı uygulanabilir. Bu, uzun vadeli borçlanmayı daha sürdürülebilir kılar. Vatandaşın yükü hafifler” şeklinde konuştu. 

Özdemir, özellikle emekliler ve düşük gelir grupları için pozitif ayrımcılık yapılmasını önererek, “Bu kesimlere daha yüksek hibe veya sıfır faizli kredi sağlanmalı” altını çizdi.

Kentsel dönüşümde belediyeler arasındaki uygulama farklılıklarına işaret eden Özdemir, bazı belediyelerin ilave kat izni vererek vatandaşın maliyetlerini azalttığını belirtti. Bazı belediyelerin kentsel dönüşümde sürece hiç karışmadıklarının altını çizen Özdemir; “Bazı belediyeler elini taşın altına koyuyor, ilave kat izniyle müteahhitin kazancını artırıp vatandaşın ödeyeceği rakamı düşürüyor. Ancak bazıları sürece hiç karışmıyor. Belediyeler, vatandaşla müteahhit arasında arabulucu olmalı, standart sözleşmeler sunmalı” diye konuştu. 

Özdemir, metrekare bazlı destek önerisi mevcut sistemde daire ve dükkânlar için sabit destek tutarları uygulandığını hatırlattı. Ayrıca, bu durumun adaletsizliğe yol açtığını ifade eden Özdemir; “50 metrekarelik bir daire ile 200 metrekarelik bir dükkân aynı desteği alıyor. Bu mantıklı değil. Hibe ve kredi tutarları metrekareye göre kademelendirilmeli. Örneğin, 100 metrekare ve üzeri dükkânlara 500-600 bin TL destek verilebilir”. şeklinde öneride bulundu. 
Özdemir, bu yaklaşımın kentsel dönüşümün ruhuna uygun olduğunu altını çizdi.


“MÜTEAHHİT KALİTESİNDE YENİ STANDARTLAR ŞART”

Kentsel dönüşümde müteahhit kalitesinin kritik olduğunu vurgulayan Özdemir, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Yapı Müteahhitleri Bilgi Sistemi’nde H grubu müteahhitlerin yetersiz olduğuna dikkat çekti. H grubundaki müteahhitlerin teknik personel bulundurmadığını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:

“Bu, kalitesiz yapı riskini artırıyor. Kentsel dönüşüm projeleri E veya F grubu gibi nitelikli müteahhitlere emanet edilmeli. Çanta müteahhit mantığını terk etmeliyiz. Aksi halde, bilimsel standartlardan uzak, sorunlu yapılar üretmeye devam ederiz”.

“YASALAR PRATİKTEN UZAK KALIYOR” 

Kentsel dönüşüm yasalarının masa başında hazırlandığını ve sahada çalışan uzmanların görüşlerinin yeterince dikkate alınmadığını belirten Özdemir; “Bu işin pratiğini bilenlerden görüş alınmalı. Mühendisler, müteahhitler ve vatandaş temsilcilerinden oluşan bir danışma kurulu kurulursa, yasalar daha uygulanabilir olur” ifadelerini kullandı.

Özdemir, maliyet artışları ve vatandaşın ödeme kapasitesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini altını çizdi.

EKONOMİK ŞARTLAR VE ÇÖZÜM ARAYIŞI 

Ekonomik sıkılaştırma politikaları nedeniyle kredi erişiminin zorlaştığını ifade eden Özdemir; “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe disiplini, kredi akışını durdurdu. Avrupa Birliği’nden fon almak da mümkün değil. Şu anda sadece geliri yüksek apartmanlar kentsel dönüşüm yapabiliyor. Emekli bir vatandaşın ayda 20 bin TL ödemesi bile imkânsız” dedi. 

İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Kadir Özdemir, kentsel dönüşümün hızlanması için devlet, belediyeler ve müteahhitler arasında güçlü bir iş birliği kurulması gerektiğini belirterek; “Vatandaşın sürece sıcak bakması için ödeme koşulları kolaylaşmalı, müteahhit kalitesi artırılmalı ve destekler daha adil dağıtılmalı. Ancak bu şekilde deprem riskine karşı güvenli şehirler inşa edebiliriz” şeklinde konuştu.