Türk futbolunda yıllardır en çok tartışılan hakemler oldu. Şampiyonları ve küme düşenleri belirlemede en büyük etken oldukları iddia edilen hakemlerle ilgili flaş bir gelişme daha yaşandı.
Türkiye Gazetesi yazarı Tahir Kum yeni yazsında çok konuşulacak bir iddiayı gündeme getirdi. Kum’un yazısına göre, açtığı tazminat davalarıyla zenginleşen hakemlerin, devre arası sosyal medyayı okudukları, bir hakemin tazminat ücretleriyle inşaat işine girdiği iddia edildi. Hatta iş adamı haline gelenler bile var.
İşte Tahir Kum’un konuyla ilgili yazısı:
Türkiye Futbol Federasyonu, ilk olarak tüm hakemlerden savcılık nezdinde bulundukları suç duyurusu ve devam eden davalar ile ilgili onlardan yazılı bilgi istedi.
Cevabını istediği sorular arasında dikkati en çekici olanı ise; açtıkları davalar içinde çocuk mahkemesinde görülen dava sayısı konusundaki bilgiydi. Ve verilen sürede kapalı zarfla teslim edilen bu bilgiler TFF'nin ilgili isimleri tarafından tasnif edildi.
Ama enteresan olan bazı hakemlerden gelen bilgiler pek de gerçekleri yansıtmıyordu. Hål böyle olunca konu farklı bir boyuta taşındı.
Hakemlerden yalan beyan
Öyle ki; TFF, daha bu cevapları almadan bazı hakemler için savcılık ve mahkeme nezdindeki rakamlara ulaşmıştı.
Ancak bazı hakemlerden gelen bilgiler TFF'nin resmi kaynaklardan edindiği bilgilerle pek örtüşmüyordu.
Hâliyle bu durum, federasyonun servet avcılığına soyunan bazı hakemlerin TFF'yi yanıltma şüphesiyle yeni bir disiplin incelemesi başlatmasına sebep oldu.
TFF, verilen bilgilerin savcılıktaki bilgilerle örtüşmemesi hâlinde o hakemlerle ilgili yalan beyandan disiplin uygulaması başlatma kararı aldı.
Hâliyle bu durum bazı önemli isimleri (hakemleri) ciddi bir tehlikeyle baş başa bırakmış oldu.
Ama bu süreç devam ederken TFF'ye gelen ikinci bir ses kaydı MHK ve TFF yetkililerini âdeta çileden çıkarttı.
O da önemli bir hakemimizin, kendisine açılan davayı geri çekmesi konusunda ricacı olan şüpheliyle "Benim yapabileceğim bir şey yok TFF hukukçuları takip ediyor" şeklinde yalan beyanda bulunması.
Devre arası sosyal medya!
Mesela savcılıkta hâlihazırda 3 bin küsur dosyası olan bir kişi niye "Bin dosyam var" der. Bir hakem iki sene içinde neden iki avukatını azledip üçüncüsüyle çalışır. Bir hakem yönettiği önemli bir maçın devre arasında soyunma odasına gidip sosyal medyada kim ne yazmış diye telefonuma sarılır ve oradan davalık olabilecek paylaşımları avukatına "forward" eder. Nedir bu iştah?
Düne kadar "kepçe" deyince aklına derin yemek kaşığı gelenler, ne oldu da bir anda üç kepçe sahibi olup onları hafriyat işlerinde çalıştıran birer iş adamı hâline geldi.
Asıl para çocuklarda!
Tabii bu işin en acı tarafı 18 yaş altı kişilere karşı açılan ve çocuk mahkemelerinde görülebilecek davalar. Onlara göre (hakemler) asıl para onlarda var... Ailelerin, "Aman çocuğumun siciline bir şey işlemesin. Aman çocuğun mahkemelere düşmesin" korkusuyla avukata âdeta "Dile benden ne dilersen" noktasına gelmesi ve bu durumun hakem ve avukatları tarafından fırsata çevrilmesi.
İlk yazınızda belirttiğimiz gibi işin içinde sadece avukatlar yok. Yazılımcısı, iş adamı, siyasetçisi, hakemi var...
Kimse kusura bakmasın. Bu iş hak arayışı filan değil. Yönettiği maçın devre arasında soluğu soyunma odasında alıp, apar topar cep telefonuna sarılan ve sosyal medyada kendisine edilen küfür ve hakaretleri görünce de "Oh oh, edin edin..." diyerek ellerini ovuşturan, tazminatlardan gelecek paraları düşünüp gözleri parlayan bir hakem topluluğuna birileri artık dur demeliydi.
Sezon başı ve öncesinde (8 Mart'ta) yapılan hakem operasyonları için her fırsatta "Kafasında tilki olanlar gitti" diyen TFF Başkanı ve MHK Başkanı'na soruyoruz.
Peki bu çakallar ne?