Artan konut kira fiyatları, Türkiye'deki öğrencileri, asgari ücretli çalışanları ve şimdi de emeklileri olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Özel Huzurevleri Dinlenme ve Bakım Evleri Derneği (HUZDER) Başkanı Ekrem Azaklı, yükselen kira maliyetlerinin sonucunda devlete ait huzurevlerine olan talepte önemli bir artış yaşandığını açıkladı.
Aynı şekilde, Yaşlılık Konseyi Derneği (TÜRYAK) Başkanı Fügen Mavi de, artan fiyatlar nedeniyle özel huzurevlerinde yaşayanların devlete ait huzurevlerine başvurmaya başladığını aktardı.
DEVLETE AİT HUZUREVLERİ YETERSİZ
Ancak bu talep artışına rağmen, devlete ait huzurevi kapasiteleri yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için oldukça yetersiz durumda. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 itibarıyla 65 yaş üstü nüfusun sayısı 8.4 milyon kişiye yükseldi, bu da toplam nüfusun yaklaşık %9.9'unu oluşturuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı sadece 164 huzurevi bulunuyor ve bu tesisler toplamda sadece 12 bin 800 kişiye hizmet verebiliyor.
İSTİHDAM
Bakanlık dışındaki diğer kamu kurumlarına ait 20 huzur evi ise 2 bin 889 kişiyi bakım altına alabiliyor. Dolayısıyla, toplamda devlete ait huzurevlerinde 14 bin 535 yaşlıya hizmet verilirken, özel huzurevlerinde 11 bin 467 kişi bakım görüyor.
Ailelerin ve yaşlı bireylerin talepleri arttıkça, devlete ait huzurevlerinin sayısı ve kapasitesi artırılmaya çalışılıyor. Ancak bu yeni tesislerin de yaşlı nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu görülüyor.
ÖZEL HUZUREVLERİ BİLE KİRA ÖDEYEMİYOR
Sözcü'den Gamze Bal'ın haberine göre; özel huzurevlerinin yükselen maliyetleri de dikkate alındığında, özellikle acil bakım ihtiyacı olan yaşlılar için bu tesisler tercih ediliyor. Ancak artan maliyetler, işletmeleri ve yaşlıları olumsuz etkiliyor. Örneğin, İstanbul'da özel bir huzurevi binasının kira bedeli 250 bin TL'den 750 bin TL'ye çıktı. Bu nedenle bazı huzurevi işletmeleri maliyet artışına dayanamayarak kapanıyor veya devrediliyor.
Artan konut kiraları ve huzurevi maliyetleri, öğrencilerden asgari ücretlilere ve emeklilere kadar geniş bir kesimi etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor ve bu durum yaşlı bakımı alanında daha fazla kapasitenin oluşturulması ihtiyacını gösteriyor.