MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Terör örgütü PKK’nın silah bırakma sürecinde bekleyiş sürüyor. Terör örgütünün kongresini toplayıp feshini açıklaması beklenirken, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın fiziki olarak özgür kalarak kongreyi yönetmesi gerektiği söylemleri tartışmalara neden oldu.
Emekli Albay Güvenlik Uzmanı Ersan Ergür, terör örgütü PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin Samimi Haber’e konuştu. Sürecin yalnızca tek bir koşul üzerine inşa edildiğini belirten Ergür; “Bu süreç, terör örgütü PKK’nın koşulsuz ve şartsız silah bırakması üzerine kurulmuş bir süreçtir” dedi.
Tarafların da bu doğrultuda hareket ettiğini ifade eden Ergür, DEM Partisi’nin aynı şekilde tavır sergilediğini ve bu konuda fikirlerini açıkça dile getirdiğini altını çizdi. Ayrıca, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın da İmralı’dan çıkmak istemediğini vurguladı.
“UMUT HAKKI MÜMKÜN DEĞİL”
Ergür, bu konuda DEM Partili yetkililerin görüşlerini ortaya koyduğunu belirterek; “Bu süreçte Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması, fiziki olarak özgürlüğüne kavuşması ya da umut hakkı şeklinde bir beklentinin karşılanması mümkün değil” diye konuştu.
Bu noktada bir parantez açarak düşüncelerini net bir şekilde ifade eden Ergür; “Kaldı ki zaten Abdullah Öcalan Türkiye’de böyle bir yaşam hakkını elde edemez” şeklinde konuştu.
Binlerce şehidin bulunduğu bir ortamda hiçbir şehit yakınının Öcalan’a hayat hakkı tanımayacağını savunan Ergür, aksi bir durumun kaos ortamı yaratacağını vurguladı.
“FİZİKİ ÖZGÜRLÜK OLAMAZ”
Ergür, Öcalan’ın fiziki olarak özgür olması halinde, bunun üçüncü bir ülkeye gitmesi anlamına geleceğini belirtti. Ancak, Türkiye’nin böyle bir duruma olumlu yaklaşmayacağının altını çizen Ergür, bunun nedenini şu şekilde ifade etti:
“Çünkü bu durumda PKK liderini, Türkiye’nin kontrolünde tuttuğu bir yapıdan tamamen kontrolsüz ve üçüncü ülkelerin kontrolüne geçen bir yapıya dönüştürmesi demektir. Bu durumun örneğini FETÖ’de gördük. ABD, FETÖ’yü Türkiye’ye iade etmeyerek örgütün yan hücrelerinin canlı kalmasını ve gelecekte eylem yapmak üzere birtakım yapılanmalar içerisine girmesini sağlamıştır. Bu makul olan bir talep değildir”.
Ergür, dolayısıyla bu senaryonun gerçekten mümkün olmadığını vurguladı. Ayrıca, bu tür taleplerin olmasını normal karşıladığını dile getirerek; “Elbette ki böyle bir fırsat olmasa da biz doğru olduğunu savunmasak da kabul etmesek de bir ideoloji için yıllarca silahlı çatışmaya ve isyana kalkışmış bir ekibin liderini dışarıda görmeyi arzu etmesini normal karşılamak lazım” şeklinde konuştu.
“OPERASYONLAR DEVAM EDER”
Ergür, Türkiye’nin gerek belediyelerdeki PKK merkezli kayyım atamalarına ilişkin operasyonlar, gerekse yurt dışındaki askeri harekâtların temelinde kararlı bir iradenin açıkça ifade edildiğini belirtti. Ergür, bu durumun şunu işaret ettiğini vurguladı:
“Eğer silah bırakıp barışı desteklemek noktasında adım atmazsanız, bölgedeki barışa katkı sağlayamazsınız. Aksi takdirde, operasyonlarımız şu an olduğundan daha kararlı ve daha şiddetli şekilde devam edecektir”.
“BATININ DESTEĞİ VAR, FESHİ İSTEMEZLER”
Ergür, ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin yıllardır PKK terörünü desteklediğini belirtti. Terör örgütüne yapılan silah ve mühimmat yardımının ve milyarlarca dolarlık bir yatırım olduğunu ifade eden Ergür, bu yatırımların kendileri nezdinde heba olmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
Bu bağlamda, Duran Kalkan ve benzeri isimlerin yaptığı açıklamalara da değinen Ergür; “Bu açıklamalar, tamamıyla iplerini ve maşalarını elinde tutan sahiplerinin zorlamasıyla ve yönlendirmesiyle gerçekleşen açıklamalardır. Türkiye bu sürecin başından beri şunu ifade etmişti. Operasyonlarımız durmayacak, silahlı olarak müdahalemiz devam edecek. Ancak eğer bu operasyonun durmasını istiyorlarsa barış sürecine olumlu katkı yaparak silah bırakacak iradeyi göstermeleri gerekiyor” dedi.