Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilen Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdi.

Savcılık, "konutu terk etmeme" şartıyla adli kontrol talep ederek Saymaz'ı sulh ceza hakimliğine sevk etti. Mahkeme, talebi kabul ederek gazetecinin ev hapsine karar verdi.

Saymaz, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında avukatı aracılığıyla açıklama yaptı.

Silivri'den mektup: Er ya da geç Hatay'a karşı görevimi yerine getireceğim Silivri'den mektup: Er ya da geç Hatay'a karşı görevimi yerine getireceğim

Saymaz, 1 Haziran 2013'ten itibaren Gezi olaylarını gazeteci kimliğiyle takip ettiğini belirterek, “Gelişmeleri objektif ve tarafsız bir şekilde aktardım.” dedi.

Hakkındaki iddiaları reddeden Saymaz, sosyal medyada provokatif içerikler paylaşmadığını ve gazetecilik faaliyetinin engellenmeye çalışıldığını savundu.

Savcılık, Saymaz’ın Gezi davası sanıkları Osman Kavala, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Mücella Yapıcı ile sıkı irtibat halinde olduğunu ve olaylarda aktif bir rol üstlendiğini iddia etti. Ayrıca, sosyal medya paylaşımlarıyla kamuoyunu kolluk kuvvetlerine karşı kışkırttığı öne sürüldü. Ancak Saymaz, tüm suçlamaları reddettiğini ve gazetecilik sınırları içinde hareket ettiğini vurguladı.

Savcılık tarafından hazırlanan dosyada, Saymaz’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’nın web sitesinin hazırlanmasında görev aldığı ve eylemleri yaymak amacıyla kurmayı planladığı televizyon kanalına dair temaslarda bulunduğu öne sürüldü. Saymaz ise bu konu hakkında bilgisi olmadığını söyledi.