Suriye’de 61 yıl süren Baas/Esad rejimi, yalnızca yüzbinlerce insanı yok etmekle kalmadı; binlerce eşsiz tarihi eseri de yok etti. Bunlar arasında, Mimar Sinan’ın üç muhteşem eserinin de bulunduğunu kaç kişi biliyor? Üstelik bu yok edişin, Baas’ın Türkiye’ye ve Türklere duyduğu nefretten kaynaklandığını?
Osmanlı tarafından 1516’da fethedilen Halep, kısa süre içinde yüzlerce cami, han, medrese, hamam, köprü ve daha niceleriyle donatıldı. Araştırmacı akademisyenler, bu şehirdeki tüm tarihi eserlerin yüzde 70’inin Türk eseri olduğunu ortaya koydu.
Ancak başta Halep ve Şam olmak üzere Suriye’deki Türk eserlerinin kaderi, Baas’ın iktidara gelmesiyle değişti. Birçoğu kasıtlı yıkıma uğradı; tahrip edilmeyenlerse bakımsız bırakılıp yıkılmaya terk edildi. Biri tamamen olmak üzere, yıkılan Türk eserleri arasında öyle üçü var ki, herkesin yüreğini yakacak cinsten.
Eldeki kayıtlara göre biri, Halep’te Mimar Sinan’a ait iki cami ve külliye var. Biri, Koca Sinan’ın, mimarlık mesleğinde ilk inşa ettiği cami olan Hüsreviye (Hüsrev) Camisi ve Külliyesi, diğeri de yine Koca Sinan’ın dehasının ürünlerinden Adliye Camisi.
Mimar Sinan’ın Suriye coğrafyasında bu iki eserin dışında, yaptığı bir şaheser daha var: Şam’daki Süleymaniye Camisi ve Külliyesi; ancak bu eser de temelindeki tahribat ve kasıtlı bakımsızlık yüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Hüsrev Camisi ve Külliyesi, 2014 yılı sonlarında rejim güçleri tarafından temellerine dinamitler konularak havaya uçurulmuş. Bu güzelim eserden bugün geriye sadece taş yıkıntıları kaldı.
Adliye Camisi de 2015’te roket atışlarıyla yok edilmeye çalışılmış ancak, büyük hasar almasına ve minaresi yıkılmasına karşın, bugün en azından ayakta duruyor. 5 hektarlık bir alanı kaplayan Hüsreviye Camisi ve Külliyesi 1536 yılında, Adliye Camisi ve Külliyesi ise 1556 yılında yapıldı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü paşalarından Halep Valisi Hüsrev Paşa adına Mimar Sinan tarafından, Halep Kalesi’nin güneyine düşen Sahap Biza Mahallesinde yapılan Hüsreviye, yalnızca bir camiden ibaret değildi; o dönemde olası bilimsel ve sosyal tüm gereksinimler düşünülerek yapılmıştı. 18 metre gibi büyük çaplı anıtsal bir kubbeye sahipti.
Camisi, medresesi (okul), hamamı, tekkesi, hanı, ahırı, mutfağı, dükkanları ve başka birimleri de vardı. Bu caminin minaresi, revakları, giriş bölümüyle Halep’te Türk tarzı mimarinin ilk örneği olduğu söylenir. Daha sonra yapılacak Adliye, Behramiye gibi Türk camilerinde, bu ilk eser örnek alındı.
Adliye Camisi, Koca Sinan’ın Memluk ve Osmanlı tarzını birleştirdiği bir cami. Renkli mermerleri ve pencere kemerlerindeki, İznik’te özel üretilmiş mavi-beyaz çinileri eşsizdir. Bombalamalar sonucu yalnızca minaresini kaybetmekle kurtulamadı; duvarları da büyük hasar aldı.
Şam’daki Süleymaniye Camisi de yine Mimar Sinan tarafından, 1544-1558 yılları arasında yapıldı. Çift minareli caminin, sonradan eklenmiş bir medresesi de vardı. Osmanlı’nın son padişahı Vahdettin’in ve Osmanlı Hanedanı’na mensup 30’a yakın kişinin mezarı bu caminin avlusundadır.
Baas güçlerinin Halep’te bombalarla, dinamitlerle yok ettiği tarihi eserler saymakla bitmiyor. Esad’ın katliamına uğrayan eserlerin bazıları şöyle:
Halep Kapalı Çarşısı, Yalbuğa Hamamı, Adalet Binası, El Şabani Okulu, Nahasin Hamamı, Yalbuğa el Nasri Hamamı, Maraş Evi, Hacı Musa Cami, Osmaniye Medresesi, Şuna Hanı, Halep Belediyesi Binası, Ahmediye Medresesi, Ziraat Bankası Binası, Şeybani Kilisesi, Canbulat Kasrı, Hibal Hanı, Saray Binası, Mihmandar Camii, Kemaliye Camii, El Zaviye el Sayadiye, Hotel Dar-Zamaria, Sarraf Pazarı, Antakya Kapısı, İbrahim Konağı, Vezir Hanı, Kınisirin Kapısı, Makam Kapısı, Hadid Kapısı, Sultaniye Medresesi, Sayadiye Konağı, Fransızların yaptığı Hükümet Sarayı ve Halep Sanayi Odası.
Esad’ın sadece Halep’te yok ettiği tarihi eserlerin sayısının 200’ü aştığı kayıtlara geçmiş. Bunların en az yüzde 70’i Osmanlı Türk eseri. Tüm Suriye’de yok edilen ya da zarar verilen başta Osmanlı Türk eserleri olmak üzere tarihi eserlerin sayısını da, adını tam olarak bilen yok.
Başta Türkiye olmak üzere UNESCO ve diğer ilgili ülke ve kuruluşların, Suriye’nin yok olan tarihi eserlerini yeniden yapmak, bu mümkün değilse en azından listesini yapmak şeklinde bir projeye girişmesi bekleniyor.