Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 72 binden fazla insan göç güzergâhında hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul AKM'de Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Programı'nda konuştu. Erdoğan; “Dünyada 281 milyondan fazla göçmen var. Göçmen işçi 165 milyonun üzerinde. Son 10 yılda 72 binden fazla insan göç güzergâhında hayatını kaybetti” dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul AKM'de Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Programı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Hatırlayın Kılıçdaroğlu, iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri göndereceğini söylemişti. O zaman ben de tam aksini söylemiştim. Asla biz Suriyeli muhacirleri buradan göndermeyeceğiz demiştim. Çünkü bizim bakışımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil, biz göçü Mekke'den Medine'ye hicret olarak telakki etmiştik.

Biz buna fırsat vermedik. Burada küçük yavrularımız var onlar bizim yavrularımız. İşte güzellik burada. Gerçekten ensar olmak ne kadar güzel bir şey işte burada. Panele iştirak eden tüm uzman isimlere katkılarından dolayı şimdiden teşekkür ediyorum.

Bu önemli panele vesile olan İçişleri Bakanımızı tebrik ediyorum. Göç meselesi özellikle son yıllarda küresel bir olgu olarak dünyanın gündemini meşgul ediyor. Her yıl milyonlarca insan savaş ve ekonomik nedenlerle topraklarını terk ediyor.

“DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 6'SI GÖÇMEN”

Şu an dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen var. Bunun 165 milyonu ise göçmen işçidir. Mülteci sayısı 120 milyona dayandı. Veriler her dakika 20 kişi çatışma nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda. Dünya nüfusunun yüzde 6'sı göçmen olarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Maalesef bu oranlar katlanarak artmaktadır.

Hemen her gün botların içinde Ege'de göçmenlerin acı haberlerini alıyoruz. Son 10 yılda 72 binden fazla insan göç güzergâhları üzerinde hayatlarını kaybetti. Avrupa'ya sığınan binlerce çocuğun akıbeti ortaya çıkarılamadı. Organ ve fuhuş mafyası dahil masumlar zalimlerin kanlı pençesinde sönüp gitti. İnsanların göçe zorlayan Batılı ülkelerin politikaları olsa da hiçbirini bu süreçten sonra ortada göremiyorsunuz.

“İNSANLIK GÖREVİMİZ”

Dünyadaki her 100 mülteciden 75'ine zengin ülkeler değil dar gelirli ülkeler bakıp, misafir ediyor. İmkânları sınırlı ülkeler kapasitelerinin çok üzerinde yük alırken Batılı ülkeler 100-200 mülteci alıp bunu da reklam olarak kullanıyor. Türkiye doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir güç merkezi vazifesi görüyor. Bu meseleyle yoğun biçimde yüzleşsek de biz bu konunun yabancısı değiliz.

Tüm mazlumlar güvenli liman olarak her zaman Anadolu'nu gördü. Milletimizin kapısını çaldı. Bugün de kimin başı dara düşse yönünü önce Türkiye'ye dönüyor. Bundan sonra da şikâyet etmiyoruz, insanlık görevimiz olarak telakki ediyoruz. Muhalefet rakamlarla bu gerçeği istismar ediyor.

MÜLTECİ SAYISINI AÇIKLADI

Onların söylediği gibi bir göçmen sayısı yoktur. 2 milyon 768 bini geçici statüyle Suriyeli kardeşimiz olmak üzere toplam 4 milyon 33 bin Türkiye'de göçmen vardır. Tedbirlerle bu sayı günden güne azalmaktadır. 273 bin göçmenin ülkemize girişi engellendi.

23 binin üzerinde göçmen ise gözaltına alınmıştır. Biz göç meselesine binlerce yıllık tarihimizle kadim bir gözle bakıyorum. Tahtımı, tacımı veririm ama bize sığınan mazlumu asla vermem. Bu söz bizim ecdadımızın sözüdür. Bu söze layık olmaya çalışıyoruz.

Suriye'deki çatışmalar 8 Aralı 2024 itibariyle son buldu. Yeni bir yönetim Suriye'de iktidara geldi ve Suriye'yi ayağa kaldırmak için uğraşıyor. Suriye kendisini yavaş yavaş toparlıyor. 9 Aralık'tan bu yana Türkiye'den Suriye'ye dönenlerin sayısı 200 bine ulaştı. Diğer ülkelerle birlikte bu sayı 900 binin üzerine çıktı.

Tam 13.5 yıl boyunca çok ağır eleştirilere maruz bırakıldık. Ülkemizdeki mazlumları otobüslere doldurup ülkesine göndermekten Ankara ve Kayseri'de yaşanan alçakça provokasyona kadar pek çok badire atlattık. Hükümetimizi zor durumda bırakmak için her şeyi denediler. Sustular, izlediler, tek cümle dahi kurmadılar. Ama biz inancımıza ve insanlığımıza yakışanı yapmaktan vazgeçmedik. Bu millete bir daha Boraltan Köprüsü faciası gibi bir şey yaşatmayacağız dedik.

“KİMSENİN GÖZYAŞINA BAKMAYACAĞIZ”

İnşallah bu tertemiz sicilimize leke sürdürmeyeceğiz. Irkçı provokasyonlara izin vermeyeceğimizi söylemek istiyorum. Bu süreçte hukukun, göçle ilgili temel politikalarımız dışına çıkan olursa gerekeni yapacağız kimsenin gözyaşına bakmayacağız. Bir üzüntümü ifade etmek isterim.

Göçmenlerin ekonomimize katkısı, faşist çevrelerin sözleri nedeniyle sağlıklı biçimde ortaya konup konuşulamadı. Kapalı kapılar ardında iş insanları, bize söylediklerini kamuoyu önünde dillendiremediler. Bu konuları önyargıdan uzaklaşarak konuşmalıyız. Ekonomimize entegre olmuş, tarıma destek veren göçmenleri görmeliyiz.

Bir avuç ırkçı lümpenin söylemlerine Türkiye'yi mahkum etmeyeceğiz. Elbette demografik gerçeğe dikkat edeceğiz. Değişen şartlara göre paradigmamızı yenilememiz şarttır. Gençlerimizi yabancı düşmanı akımlardan korumak konusunda size görev düşüyor. Gençlerimizi yakın zamanda nasıl zehirlediklerini gördük yaşadık. Siyasi ve toplumsal faturasını omuzlamak zorunda kaldık. Bu düşüncelerle programın hayırlara vesile olmasını diliyorum."