Uğur Şahin, 19 Eylül 1965 tarihinde Hatay'ın İskenderun ilçesinde doğdu. Dört yaşındayken, babasının Ford Motor Company fabrikasında çalışmak için Almanya'nın Köln şehrine göç etti ve annesiyle birlikte burada büyüdü. Lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1984 yılında Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kabul edilerek tıp eğitimine başladı ve 1992 yılında mezun oldu. Üniversitede geçirdiği dönemde, tümör hücrelerinde immünoterapi üzerine çalışmalar yaptığı Michael Pfreundschuh danışmanlığında doktora derecesini aldı. Aynı dönemde, matematik üzerine de çalışmalarını sürdürmek amacıyla Hagen Üniversitesi'nde eğitim aldı.
1999 yılında moleküler tıp ve immünolojide habilitasyon alarak akademik kariyerine devam etti. Ardından, 2000-2001 yılları arasında Zürih Üniversite Hastanesi'nde 1996 Nobel Tıp Ödülü sahipleri Rolf M. Zinkernagel ve Hans Hengartner ile birlikte çeşitli araştırmalarda yer aldı. 2006 yılında Mainz Üniversitesi'nde profesörlük unvanını kazandı.
Kariyeri
Uğur Şahin, 20 yaşındayken henüz öğrenci iken bir laboratuvarda çalışmaya başladı. 1990'ların başında, önce Köln Üniversitesi'nin lösemi bölümünde, ardından sekiz yıl boyunca Saarland Üniversitesi'nde iç hastalıkları ile hematoloji-onkoloji doktoru olarak görev aldı. Yüksek verimli immünolojik yöntemler ve biyoenformatik yaklaşımlar kullanarak kanser hedefi keşfinde öncü oldu. Şahin'in 70'ten fazla bağımsız patent başvurusu bulunmaktadır.
Çalışmalarında sık sık eşi Özlem Türeci ile işbirliği yaptı ve 2001 yılında birlikte kansere karşı monoklonal antikorlar geliştirmek için Ganymed İlaç şirketini kurdular. Ganymed, 2016 yılında Japon ilaç şirketi Astellas Pharma tarafından 1.4 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın alındı. Şahin; 2008 yılında milyarder Strüngmann kardeşlerin desteğiyle, Haziran 2021 itibarıyla piyasa değeri 57.7 milyar $ olan BioNTech'i kurdu. Ganymed'i yöneten Türeci, şirketin bilimsel danışmanı olarak görev aldı ve Ganymed'in satılmasının ardından BioNTech'e baş tıp sorumlusu olarak katıldı. Şu anda 1.300 çalışanı olan BioNTech ile çift, mRNA adı verilen genetik materyali kullanarak bireyselleştirilmiş kanser immünoterapisi tedavi yöntemleri geliştirmeye başladı. Amacı, RNA'ya dayalı bir kanser aşısı geliştirmektir.
Şahin aynı zamanda Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki Translasyonel Onkoloji ve Immünoloji Merkezi (TRON)'un direktörlüğünü yapmaktadır. TRON'un kurucu ortağı ve hissedarı olan Şahin, burada araştırma ve geliştirmeler için doktora öğrencilerine bilimsel danışmanlık yapmaktadır.
2019 yılında Çin'de ortaya çıkan COVID-19 pandemisi sonrasında BioNTech, koronavirüs aşısı geliştirmeye odaklandı. 9 Kasım 2020'de Pfizer ve BioNTech, SARS-CoV-2'ye karşı geliştirdikleri COVID-19 aşısının etkinlik oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu duyurdu. Bu aşı, acil kullanım ruhsatı alması için Amerika Birleşik Devletleri makamlarına başvuru yapılması beklenen bir aşamaya geldi. Aşı haberleri sonrasında Fransız La Chaîne Info (LCI) haber kanalı, Şahin ve eşini, radyoaktiviteyi bulan Nobel Kimya ve Fizik Ödülü sahibi Pierre Curie ve Marie Curie'ye benzetmiştir.
Özel Hayatı
Üniversite eğitimi sırasında, İstanbul'dan Almanya'ya göç eden bir doktorun kızı olan Özlem Türeci ile tanışan Şahin, Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Merkezi'nde çalışan Türeci ile 2002 yılında evlendi. Dört yıl sonra kızları dünyaya geldi. Eylül 2021 itibarıyla, Bloomberg Business'ın yayınladığı "Dünyanın En Zengin 500 İnsanı" listesinde 15.3 milyar dolar kişisel servetiyle 137. sırada yer alan Şahin, aynı zamanda “Dünyadaki en zengin Türk” unvanını elinde bulundurmaktadır. Ayrıca, Özlem Türeci ile birlikte 14 milyar euroluk servetleri ile “Almanya'nın en zengin 10 insanı” arasında 8. sırada yer almaktadır. Şahin, ekonomi dergisi Forbes'in yayınladığı "2020'de milyarder statüsünü kazanan sağlık sektöründeki 50 kişi" listesinde 4.2 milyar dolar servetiyle birinci sırada yer almıştır.
Şahin, eşi ile birlikte "Aşı Devrimi" manşetiyle; Amerika Birleşik Devletleri merkezli TIME dergisinin Ocak 2021'de yayınlanan kapağında yer aldı. Ayrıca ikiliye, Almanya'da haftalık olarak yayınlanan Der Spiegel'in Ocak 2021'deki ilk sayısının kapağında da yer verilmiştir. 2023 yılında Özlem Türeci ile birlikte Time dergisinin Dünyanın En Etkili 100 Kişisi listesinde yer almışlardır.