MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih süreci, son dönemde yoğun bir şekilde tartışılmaya devam ediyor. Siyasi iklimdeki iyimser hava, bu sürecin başarıya ulaşabileceği yönünde umut yaratırken, bölgesel gelişmeler ve dış faktörler, sürecin gidişatını tehdit edebilecek unsurlar arasında.
Samimi Haber’e konuşan 27. Dönem HDP Milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, ‘terörsüz Türkiye’ hedefi ile terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve feshiyle ilgili süreçte hem hükümet kanadında hem de Abdullah Öcalan cephesinde bir kararlılık olduğunu belirtti.
Bilgen, Öcalan’ın bu konuda net ve ısrarlı bir tutum sergilediğini vurgularken, hükümetin de bu yönde adımlar attığını ifade etti. Mevcut durumda siyasi partilerin, Meclis'in ve sivil toplumun sürece yönelik beklentilerinin oldukça olumlu olduğunu dile getiren Bilgen, bu iyimser havanın iç dinamiklerde güçlü bir zemin yarattığına dikkat çekti.
“BÖLGESEL GELİŞMELER TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Bilgen, bölgesel gelişmelerin zaman yönetimi açısından ciddi bir risk taşıdığını altını çizerek belirtti. Özellikle Suriye’deki durumun, İsrail’in Suriye ve İran’la ilgili planlarının bu girişimin başarısını tehdit ettiğini vurguladı. Bilgen, bu gelişmelerin süreci olumsuz etkileyebileceğine işaret ederek, bölgesel dinamiklerin yarattığı baskının göz ardı edilemeyeceğini ifade etti.
“DEVLET SORUMLUKLARINI YERİNE GETİRECEKTİR”
Bilgen, bir an önce silah bırakma ve fesihle ilgili kararların alınmasının kritik olduğunu vurguladı. Bu kararların hızla gelişmesinin sürecin geleceğini belirleyeceğini belirtti. Her şeye rağmen olumlu bir mesafe alınacağına inandığını ifade eden Bilgen, bu iradenin ortaya çıkmasıyla devletin de birtakım sorumlulukları yerine getireceğini altını çizdi. Bilgen, devletin atacağı adımların sürecin doğal bir sonucu olarak devreye gireceğine dikkat çekti.
“DEM PARTİ SADECE KENDİ TABANINI DÜŞÜNMEMELİ”
Bilgen, bu süreçte DEM Parti’nin sadece kendi tabanını veya kitlesini değil, tam tersine bu sürece şüpheyle yaklaşan Türk milliyetçisi çevrelere güven verecek bir üslup sergilemesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bu yaklaşımın, söz konusu kesimlerin sürece olumlu katkı sunmasını kolaylaştıracağını belirtti. Aksi halde, herkesin yalnızca kendi fanatik tabanını düşünerek siyaset geliştirmesi durumunda ilerleme sağlanamayacağından endişe duyduğunu vurgulayan Bilgen, bu tarz bir kısır döngünün süreci tıkayabileceğini ve toplumsal uzlaşıyı zorlaştırabileceğini dikkat çekti.
“CUMHURBAŞKANI İLE OLAN GÖRÜŞME OLUMLU GEÇECEKTİR”
Bilgen, bu tür çalışmaların teknik ayrıntılarının ve somut planlamalarının sahada organize edildiğine şüphe olmadığını belirtti. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki niyetini ve kararlılığını beyan etmesinin, görüşmenin sembolik anlamını güçlendirdiğine dikkat çekerek; “Ben Dem Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesinde olumlu bir havada geçeceğini ve ama sonrasında yeni bir evreye bu işin artık gireceğini düşünüyorum. Bu işin sadece Dem Partisi ile sanki işte iktidar bloku arasında bir ilişki gibi algılanması, partiler arası bir iletişim gibi tarifi bence ciddi bir risktir” şeklinde konuştu.
HDP eski Milletvekili Ayhan Bilgen, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘terörsüz Türkiye’ çağrısıyla başlattığı bu süreçte farklı bir noktaya çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
“2013-2014 yıllarında DEM Parti üzerinden yürüyen ve yarım kalan süreç bugün farklı bir noktadadır. Bu bağlamda, heyetin genişlemesi gerekiyor. Farklı kesimlerin Abdullah Öcalan’ın kamuoyuna yansıtacağı mesajlara dahil olması önemlidir. Sürecin sadece DEM Parti üzerinden ilerleyen bir yerde kalmaması gerekiyor. Bu durumun aşılması için yeni bir evreye ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyim”.