ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Tufts Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün, 25 Mart tarihinde ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) yetkililerince gözaltına alınmasının ardından başlattığı hukuki süreçte önemli bir gelişme yaşandı.
Öztürk’ün avukatı tarafından mahkemeye sunulan Habeas Corpus dilekçesi kapsamında açılan davada, mahkeme, dava sonuçlanana kadar Rümeysa Öztürk’ün ABD’den sınır dışı edilemeyeceğine hükmetti.
Yargıç Casper kararda şu ifadelere yer verdi:
"Dava konusu olan dilekçe hakkında bir karar verilinceye kadar mahkemenin yargı yetkisini korumak amacıyla, Mahkeme aksi yönde bir emir vermedikçe ve verinceye kadar Dilekçe Sahibi Amerika Birleşik Devletleri’nden çıkarılmayacaktır."
Yargıç Casper’ın kararı, davanın esası hakkında nihai bir hüküm olmasa da, Öztürk’ün yasal süreci tamamlanmadan ülkeden çıkarılmasını engelleyen geçici bir koruma işlevi görüyor.
Ancak diğer yandan ABD'de Harvard Üniversitesi, İsrail destekçilerinin “Filistin yanlısı” suçlamalarıyla hedef tahtasına oturttuğu Orta Doğu Çalışmaları Merkezi (CMES) Direktörü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer’i görevden aldı.
Harvard’ın bu adımı, ABD’de İsrail politikalarına eleştirel yaklaşan akademisyenlere yönelik baskıların arttığı bir dönemde geldi.
Doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün verdiği hukuk mücadelesi ve bu görevden alma, ABD’nin İsrail’e askeri ve siyasi desteğinin gölgesinde, akademik dünyada siyonist etkiye boyun eğildiği yorumlarını beraberinde getirdi.